Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Asgari kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı En Az, En Aşağı, En Düşük, En Azından, Minimum, Azra
- Havayi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bedava, Beleş
- Namertlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alçaklık
- Muallim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hoca, Okutman, Öğretmen
- Tasarlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasavvur Etmek, Zihinde Kurmak, Düşünmek, Fikirleşmek, Kurmak
- Piştov kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tabanca
- Çimme Tumanı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mayo
- Zayıflık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıskalık, Cılızlık, Arıklık, Çelimsizlik, Enezlik, Yetersizlik, Zaaf, Zafiyet
- Sahici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerçek
- Hâk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toprak
- Terzihane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikimevi, Terzi
- Müteakip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ardıl, Ardı Sıra, Arkadan Gelen, Ardı Sıra Gelen
- Olgun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgi, Değmiş, Kâmil, Pişkin, Yetişmiş
- Ayı Balığı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fok
- Ülfet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görüşme, Tanışma, Alışma
- Sınıf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derslik, Dershane, Grup, Bölüm, Küme, Klas
- Sıklaştırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teksif
- Mukteza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerekli
- Söz Temsili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söz Gelişi
- Hadi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haydi
- Feragat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vazgeçmek, Elçekme, İmtina
- Teşrinisani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kasım
- Lavabo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yunakça, Ayakyolu, Hela, Musluk, Tuvalet, Yüznumara
- General kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paşa
- Kelep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çile, Demet
- Kamulaştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstimlâk Etmek
- Kalıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Miras
- Yavru kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bala, Çocuk, Evlat, Döl, Küçük
- Müdire kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönetici
- Çöküntü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çökme, Enkaz, Göçük, Kriz, Teressübat, Depresyon
- Görece kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağıl, İzafi
- Birleşmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mürekkep
- Telemetre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzaklıkölçer
- İm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alamet, Eser, Gösterge, İşaret, Telmih, Belirti, İz
- Payizbülbülü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saka
- Çağrı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davet, Arama (Telefon), Çağırış
- Takdim Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sunmak, Tanıştırmak, Tanıtmak
- Podyum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüksekçe Yer, Seki
- Âdemoğlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnsanoğlu, Kişioğlu, İnsan
- Ayaklanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıyam Etmek, Kalkışmak, Başkaldırmak, İsyan Etmek
- Çav kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haber, Ses, Ün
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü