Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Cemi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bütün, Cümle, Hep
- Araştırman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırıcı
- Sunucu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takdimci
- Atılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başlamak, Fırlamak, Hücum Etmek, Saldırmak
- Sinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suspus Olmak, Nüfuz Etmek, Yılmak, Gizlenmek, Pusmak, Büzülmek, Saklanmak
- Sarsak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Enayi
- Pertavsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyüteç
- Hristiyan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İsevi, Nasrani
- Cidden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerçekten, Hakikaten
- Düğüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ukde
- Kaya Lifi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taş Pamuğu, Asbest
- Hicran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrılık, Ayrılma, Ayrılık Acısı
- Fason kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesim
- Sevdalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âşık, Vurgun
- Nağıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Masal
- Abırsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Edepsiz, Hayasız, Utanmaz
- Dopdolu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hıncahınç
- Patavatsızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gaf
- Zorlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cebri
- Güçsüzleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tükenmek
- Matlup kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alacak
- Alıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müşteri, Almaç, Kamera
- Bilavasıta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğrudan, Araçsız, Doğrudan Doğruya
- Kevgir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarkaç, Süzgeç
- Şaşırtıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mucize
- Sallakhane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mezbaha
- Misafirhane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konukevi
- Valf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vana
- Çizelge kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cetvel
- Hoşgörüsüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katı
- Uzlaşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahenk, Mutabakat
- Çençen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geveze
- Tekmillemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamamlamak
- Kaldırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Aşırmak, Atamak, Çalmak, Çekmek, Feshetmek, Katlanmak, Lağvetmek, Saklamak, Sıyırmak, Taşımak, Tayin Etmek, Toplamak, Yakışmak
- Akarca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçük Akarsu, Kemik Veremi, Kaplıca, Fistül, Sürekli İşleyen Çıban
- Tahammül Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanmak, Gelmek, Götürmek, Kaldırmak, Katlanmak
- Nüsha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baskı, Elyazması, Aynı, Benzer, Kopya, Reçete, Sayı, Suret
- Abuk Sabuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamsız, Saçma Sapan, Boş (Söz), Herze, Abuk Subuk
- Mayo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çimme Tumanı
- Karasakız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zift
- Oyun Ebesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ebe
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü