Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kaya Lifi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taş Pamuğu, Asbest
- Düş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayal, Rüya, Umut, Uyku
- Maarif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğitim, Öğrenim
- Zeamet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tımar
- Kitapsaray kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kütüphane
- Proses kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süreç
- Nikap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüz Örtüsü, Peçe
- Takipçilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzlemlilik
- Rayiç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürüm Değeri, Geçer, Eder
- Usanç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bıkkınlık, Sıkıntı, Üzüntü, Bıkma
- Zaruri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorunlu, Mecburi, Elzem, Gerekli
- Parke Taşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seki Taşı
- Kari kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Okuyucu, Okur
- Kıpır Kıpır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hamarat
- Silahşor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savaşçı, Silah Eri
- Kısılma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takabbuz
- Öbürkü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öbürü
- Cahil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisiz, Nadan, Bilmez, Toy
- Felek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âlem, Baht, Dünya, Gök, Gökyüzü, Sema, Şans, Talih, Acun
- Köşe Yazısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fıkra
- Çetir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şemsiye
- Tarif Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanımlamak
- Benimsemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sahip Çıkmak, Kabullenmek, Onaylamak, Tesahup, Isınmak, Katılmak, Paylaşmak, Sarılmak, Tutmak
- Şarlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şarıldamak
- Ekonomist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İktisatçı
- Düşey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şakuli
- Mülteci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sığınmacı, Sığınık, Sığınan
- Cömertlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eli açıklık
- Sükse kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başarı, Gösteriş, Çalım, Hodpesentlik
- Hapsetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alıkoymak, Engellemek, Kapamak, Sınırlamak, Tutuklamak
- Altüst Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkılmak
- Satvet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorlu, Sindirici Güç
- Karışık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzensiz, Bozuk, Bulaşık, Çapraşık, Dağınık, Girift, Jülide, Karanlık, Karma, Katışık, Kompleks, Melez, Muğlak, Pis
- Yurttaşlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vatandaşlık
- Gevezelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çene
- Korkusuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pervasız, Yürekli
- Patlatılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atılmak
- Dahi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ökeli, Bile, Da, Hatta, De
- Küçümseme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alay
- Esef kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaygı, Tasa, Üzüntü, Acınma, Yerinme
- Menfez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delik, Ağız, Açma
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü