Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Casus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ajan, Çaşıt
- Sömürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstismar Etmek, Kullanmak
- Sinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suspus Olmak, Nüfuz Etmek, Yılmak, Gizlenmek, Pusmak, Büzülmek, Saklanmak
- Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buyurmak, Görmek, Kılmak, Yapmak
- Yılgın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozgun
- Alet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araç, Aygıt, Cihaz, Maşa
- Uğurlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçirmek, Esenlik Dilemek, Teşyi Etmek
- Takdis Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kutsamak
- Ahenksiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyumsuz
- Muhtemelen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olasıca, Belki, Olabilir
- Geçende kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bugünlerde, Geçenlerde
- Anavatan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anayurt
- Kapasite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sığa, Yeti, İmkânlılık, Kabiliyet, Yetenek
- Sirayet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşmak, Dağılmak, Geçmek
- Soymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkarmak, Garet Etmek, Vurmak, Yüzmek
- Çağcıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağdaş, Asrı, Modern
- Sürek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devam Eden; Sürü; Hızlı Süren, Hızlı Giden
- Barışlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hazar, Müsalemet, Hazari
- Fıtraten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaradılıştan
- Asker kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Er, Çeri, Süer, Mehmetçik
- Konukluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Misafirhane
- İstinatgâh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanak
- Caduger kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cadı
- Yanı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sızlanma, Şikayet, İlenme, Beddua; Tekrar
- Duymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hissetmek, İşitmek, Sezmek, Taşımak, Tatmak, Yaşamak
- Münfesih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmuş
- Kaçmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrılmak, Sızmak, Uzaklaşmak, Benzemek, Girmek, Kaçınmak, Kırmak, Koşmak, Sıvışmak, Tüymek, Yok Olmak, Firar Etmek
- Yekdil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mutabık
- Üstüne Düşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durmak
- Kırıtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cilvelenmek, Gamze Etmek, Kır Vermek, Naz Etmek
- İstasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gar, Terminal, Tren Durağı, Araştırma Kuruluşu
- Yol Uğrağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğrak
- Asar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapıtlar, Yapılar, Eserler
- Köklemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayarlamak
- Öz Saygı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haysiyet, İzzetinefis, Onur
- Kabile kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boy, Uyruk, Oymak
- Tezvir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dedikodu
- Zorlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkmak, Üstelemek, Yırtmak
- Asır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüzyıl, Çağ
- Pakt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşma, Antlaşma
- Kırıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırık
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü