Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Bilinlilik ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Ekseriya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çokluk, Genellikle, En Çoğu, Çoğun
- Çörkü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sayı Boncuğu, Abaküs
- Küf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pas
- Bedel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değer, Karşılık, Fiyat, Kıymet, Denk, Eşit
- Haşarat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Böcekler
- Sayıklama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hezeyan
- Kullanılmamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek
- Çizmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çizik Çekmek, Hat Çekmek, Yemek
- Dolambaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başlık
- Gezinme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seyran
- Hesaplanmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hesaplı
- Teşvik Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kışkırtmak
- Hasımlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşmanlık, Yağılık
- Git kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yallah
- Kayınbaba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynata
- Dayanan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müstenit
- İbadethane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tapınak
- Onalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şifa Bulmak
- Eşanlamlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamdaş, Sinonim, Eş Anlamlı
Doğrusu Eş Anlamlı şeklinde yazılır.
- Yabansımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tuhaf Bulmak
- Meyve kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kâr, Semere, Sonuç, Ürün, Yemiş
- Küçümseme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alay
- Duygulanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütehassis Olmak
- Turfa Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çürümek
- Düçar Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğramak
- Zorlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cebri
- Çevik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acar, Atak, Tetik
- Temayüz Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sivrilmek
- Hasiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etki, Haslet, Hassa, Huy, Mizaç, Yaradılış, Fayda, Yarar
- İzin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İcazet, Mezuniyet, Müsaade, Onay, Ruhsat
- Adi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayağı, Aşağılık, Kalitesiz, Niteliksiz, Sıradan, Değersiz, Kötü, Olağan, Alçak, Aşağı, Süfli, Ucuz, Yoz
- Teşhir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterme, Sergileme, Dile Düşürme
- Pirelenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huylanmak, Kuşkulanmak, Tasalanmak, İşkillenmek, Şüphelenmek
- Yatışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinmek, Durulmak, Kırılmak, Sakinleşmek, Şiddeti Geçmek
- Müjdeci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muştucu, Öncü
- Şakadan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahsus
- Utangan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utangaç, Sıkılgan, Mahcup
- Yönerge kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Talimat, Direktif
- Albenili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zarif
- Çift kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkili, Çifte, Eş, Koşa
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü