Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Meyve kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kâr, Semere, Sonuç, Ürün, Yemiş
- Futbol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayak Topu
- Cünun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delilik
- Merhametsizce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımasız
- Bebe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bebek
- İmal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapım, Yapma, İşleme
- Terlan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğan
- Nanemolla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üşengeç, Beceriksiz, Dayanıksız
- Neşesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzgün, Durgun
- Tepir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elek
- Modernist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yenilikçi
- Hâsıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oluşma, Ürün, Verim, Olmuş, Ortaya Çıkmış
- Ön Gün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arife
- Heves kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arzu, Eğilim, İstek, Keyif, Merak, Şevk
- İmtiyaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıcalık, Muafiyet, Bırakı, Gedik
- Barışlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hazar, Müsalemet, Hazari
- Çirkli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pis
- Bildik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşina, Belet, Tanıdık, Tanış
- Gelişigüzel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rastgele, Özensiz, Yarım Yamalak, Sudan, Gönülsüz, Üstünkörü, İtinasız
- Tekrir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yineleme
- Angajman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlantı
- Mantar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalan
- Basak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Merdiven
- Otomasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özdevim
- İzafi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağıntılı, Göreceli, Nispi
- Aşırı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşkın, Çok Zorlu, Fevkalade, Pek Fazla, Gereğinden Çok, Çılgın, Çok, Hadden Artık, İfrat, Kötü, Lüks, Müfrit, Sivri
- Vesair kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diğer
- Altüst Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkmak
- İkinci Sınıf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz, Sıradan
- Çingene Ahtapotu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ur
- İğrenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tiksinmek, İstikrah Etmek
- Taşaklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yiğit
- Alet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araç, Aygıt, Cihaz, Maşa
- Tıkız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berk, Katı, Muhkem, Sıkı, Tıknaz, Dolgun, Şişkin, Kalın, Yağlı, Yoğun
- Ego kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ben, Benlik
- Tarazlaştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dengelemek
- Emektaşlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İş Birliği, Teşrikimesai
- Sabır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahammül, Dayanık, Katlanma, Çıdam, Beklim
- Engel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duvar, Köstek, Mahzur, Mani, Müşkül, Pürüz, Yük, Mania
- Hizmet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görev, İhtimam, İş, Özen, Kulluk, Tapu, Yumuş, İşlev, Bakım
- Burs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğrenimlik, Tekaüt
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü