Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Öğlen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğle
- Dembedem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arasıra, Zaman zaman
- Doğaçlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İrticalen
- Teftih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açma
- Azık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nevale, Gıda, Kumanya, Besin, Rızık
- Kambur Zambur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kambur
- İstinkâf Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekinmek, Sakınmak
- Ekşi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygunsuz
- Üçkağıtçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolandırıcı, Hileci, Düzenci
- Vesvesesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşkilsiz, Kuruntusuz
- Zam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artırma, Ekleme, Katma
- Kokteyl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karışım
- Bordro kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cetvel, Siyahe
- Ardıç Rakısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cin
- Sözlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Namzet, Yavuklu
- Sıkıntılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Dar, Dumanlı, Kara
- Tastir Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazmak
- Süngüç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sere
- Maksadıyla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçin
- İstemeyerek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gönülsüz, Zoraki, Zorla
- Kalıtımsal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İrsî
- Sonbaharda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzün
- Derebeyi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorba
- Tayin Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atamak, Belirlemek, Göstermek, Kaldırmak, Kararlaştırmak
- Pohpohlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kompliman, Koltuklamak, Övmek
- Ukde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düğüm, Yumru, İçe Dert Olan, Acı
- Varsayımsal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Farazi
- Çağ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vakit, Yaş, Devir, Dönem, Asır, Bölüm, Devran, Gün, Zaman, Kurun
- Rustai kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köylü
- Doldurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beslemek, Kaplamak
- Vaaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğüt
- Varoş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Palanka, Sur Dışı
- Kalıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşık, Harabe, İşaret, İz, Tortu, Bakiye, Yıkıntı, Enkaz
- Söykemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayamak, Yaslamak
- Tutkal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapışkan
- Abartmadan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilamübalağa
- Leleklik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yumuşaklık, İncelik
- Grafik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çizge
- Müstemleke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sömürge, Tekel
- Huşsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Unutkan
- Dar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ensiz, Kıt, Elverişsiz, Zorlukla, Ancak, Az, Ev, Mahdut, Sıkı, Yetersiz, Yurt
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü