Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Teftih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açma
- Unutkan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huşsuz
- Tasdikli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onaylı
- Bölümlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıralamak, Sıraya Koymak, Sınıflamak, Tasnif Etmek
- Hesapsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sayımsız, Ölçüsüz, Müsrif, Savruk
- İcatçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kâşif
- Yürütüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnfaz
- Zahir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görünen, Açık, Belli, Elbette, Görünüş, Şüphesiz, Kuşkusuz, Meğer, Dış Yüz, Yardımcı, Arka, Destekleyen
- Sonuncu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nihai
- Tetkik Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak, İncelemek
- Litre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lotra
- Kurtulmalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fidye, Fidyeinecat
- Vasıflanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nitelenmek
- Doğrulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönelmek, Düzelmek, Kalkınmak, Kalkmak
- Düpedüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerçekten, Açıktan Açığa
- Öpüş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öpücük
- Doymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanmak
- Alelumum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Genellikle, Genel Olarak, Bütün
- Ölgün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Solmuş
- Şaibe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayıp, Güman, Hile, Kir, Kusur, Leke, Şüphe
- Yutmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aldanmak, Almak, İnanmak, Kanmak, Katlanmak
- Helke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kova
- Ağartmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beyazlatmak
- Salı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seşembe, Çarşamba Akşamı
- Gariplik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tuhaflık, Acayiplik, Elginlik, Kimsesizlik, Garabet
- Fayans kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çini
- Afili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişli
- Acuze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kocakarı
- Mevsimli Mevsimsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gereksiz, Yersiz
- Zemin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taban, Toprak, Yer, Düzlem, Dayanak, Döşeme, Dünya, Ortam, Temel, Yeryüzü
- Formalist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçimci, Bürokrat
- Taşaklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yiğit
- Kreş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yuva, Çocuk Yuvası
- Sarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Boğmak, Bürümek, Çekmek, Çevirmek, Dolamak, Hücum Etmek, İhata Etmek, Kaplamak, Kucaklamak, Kuşatmak, Örtmek, Saldırmak, Tutmak
- Mağfiret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağışlanma
- Balık Yumurtası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Havyar
- İnsicamsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutarsız
- Ayla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağıl, Hale
- Muhtel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk
- Kısır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çorak, Yararsız, Yoz
- Tasarı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Proje, Düşünce, Layiha, Öneri
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü