Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Örgütlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşkil Etmek
- Ballıdarı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İncir
- Uydurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Becermek, Bulmak, Elde Etmek, Sağlamak
- İşkil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evham, Kuruntu, Kuşku, Vesvese, Sanı, Şüphe
- Müstakil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağımsız, Ayrı, Ayrık, Baştak
- Demokrasi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halkçılık, El Erki, Demokratlık
- Basit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalın, Kolay, Sıradan, Süssüz, Gösterişsiz, Görgüsüz, Düpedüz, Yalınç, Bayağı, Cılız, Mahdut, Olağan
- Alçak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adi, Ağır, Aşağılık, Hain, Namert, Pespaye, Rezil, Sefil, Soysuz, Süfli, Yavaş
- Uzun Kulaklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşek
- İhtiyari kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serbest
- İhtimal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belki, Olasılık, Şans, Belki, Ola Ki
- Poligon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çokgen, Atış Alanı
- Yiğit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yürekli, Cesaretli, Delikanlı, Atak, Dayı, Efe, Er, Gözü Pek, Kahraman, Mert, Alp
- Kompetan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzman, Yetkili
- Çın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğru, Gerçek
- Aracısız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direkt, Doğrudan
- Oturmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkamet Etmek, Geçmek, Göçmek, Kalmak, Kökleşmek, Yaşamak, Yerleşmek
- Sulhperver kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Barışçıl, Barışsever
- Mücella kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parlak
- Sis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buğu
- Sövüşçül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küfürbaz
- Tababet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağaltmanlık, Hekimlik, Tıp
- Merhametsizce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımasız
- Manalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamlı, Manidar
- Abırlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azarlamak
- Kılıklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyalamak
- Kabza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutak, Sap
- Rükû kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öne Doğru Eğilme, Namazda Elleri Dize Dayayıp Eğilme
- Kâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fayda, İş, Kazanç, Menfaat, Meyve, Ticaret, Yarar
- Örgütleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşkil
- Ramazan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oruç Ayı
- Bezek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süs, Ziynet
- Teoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinbilim
- Nezdinde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanında, Katında
- Vınlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vıyıldamak
- Mümessil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temsilci, Oruntak, Temsilci, Başkan
- Tezce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabucak
- Tecil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erteleme, Geciktirme
- Çevik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acar, Atak, Tetik
- Yasak Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yasaklamak
- Nispetsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Farklı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü