Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
timat ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Bilgisayar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kompüter, Elektronik Beyin
- Meşveret Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Danışmak
- İkame kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doldurma, İvaz Etme, Yerine Koyma, Yerine Kullanma, Dikme
- Arık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ark, Su Yolu, Temiz, Güçsüz, Enez, Cılız, Sıska, Zayıf, Kuru, Çorak
- Büğet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bent, Akarsu Birikintisi, Gölcük
- Deruni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçten
- Kolye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boyunbağı, Gerdanlık
- İşgal Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyalamak, Tutmak
- Denaet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alçaklık
- Zeyreklik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zekâ
- Yaklaşan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakın
- Gaita kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dışkı
- Sersemlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sangılamak
- Başlayıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müptedi
- Anlam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mana, Meal, Mazmun
- Kodes kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hapishane, Cezaevi, Tutukevi, Karakol
- Bilme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İrfan, Vukuf
- Oturum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Celse, İclas, İkamet
- Görüntülük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekran
- Dünen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dün
- Kurum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cemiyet, Çalım, Gösteriş, Gurur, İs, Kasıntı, Kuruluş, Müessese, Tekebbür, Tesis, Büyüklenme, Azamet
- Dehlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kovmak
- Muhasamat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşmanlık
- Laçın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Laçın
- Teşkil Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örgütlemek
- İşve kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cilve, Eda, Naz, Kırıtma
- Etkilenmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müteessir
- Düzüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dizi
- Şirpençe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karaçıban
- Gına kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usanç, Bıkma, Bolluk, Yetinme
- Hikâye Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylemek
- Tecemmu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yığınak
- Üdeba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Edipler, Yazarlar
- Sanatkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sanatçı, Ehil, Mahir, Usta, Zanaatkâr
- Lahika kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ek Yazı, Ek
- Şehremini kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belediye Başkanı
- Endüksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tümevarım
- Bölmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taksim Etmek, Pay Etmek, Üleştirmek, Bölüştürmek, Parçalamak, Dağıtmak, Ayırmak, Kesmek
- Tersine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksine, Aykırı, Bilakis
- Mevcut Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulunmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü