Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kodes kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hapishane, Cezaevi, Tutukevi, Karakol
- Ziyan Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekmek, Heba Etmek, Heder Etmek
- Noksansız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tam, Eksiksiz
- Bağımlılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tabiiyet
- Hidrofor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Subasar
- Sesteş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş Sesli
- Kaval kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düdük, Tef
- Düstur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaide, Şiar, Genel Kural, Formül
- Edip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazar, Edepli, Terbiyeli, Çelebi
- Kaybetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yitirmek, Yenilmek
- Söz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alay, Güfte, Kelam, Kelime, Laf, Lafız, Lakırdı, Lakırtı, Lügat, Nazire, Nutuk, Söylenti, Sözcük
- Telef Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek
- Aracı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vasıta, Arabulucu, Komisyoncu, Simsar
- Lehçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diyalekt, Ağgan
- Takibat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kovuşturma, İzleme
- Tasdik Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onaylamak
- Belirli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muayyen, Belli, Makul
- Pürüzsüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düz, Kusursuz
- Kâm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilek, Mutluluk, Tat, Zevk
- Transfer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktarım, Kotarım, Geçiş, Geçit, Geçme, Taşıma, Götürme, Geçirme, Alma
- Duyultu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şayia
- Zaptiye Memuru kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zaptiye
- Sakıncasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emin
- Provoke Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kışkırtmak
- Zırıldanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zırıldamak
- Cefakâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cefa Eden, Cefa Çeken
- Kazıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sicim
- Dengelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tarazlaştırmak
- Hüviyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kimlik, Şahsiyet
- Salıştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılaştırmak, Kıyaslamak, Mukayese Etmek
- Mücahit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Din Savaşçısı
- Kebir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük, Ulu, Yaşlı
- Ayal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karı, Eş
- Tabiplik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağaltmanlık, Hekimlik
- Çökelti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Posa, Tortu
- Alışamamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Garipsemek
- Kozmonot kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzay Adamı, Astronot
- Çare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derman, Deva, İlaç, Merhem, Reçete, Tılsım, Çıkar Yol, Çözüm Yolu
- Bigünah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Günahsız
- Tecrübesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deneyimsiz, Toy
- Ayrıklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstisna
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü