Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
stn Tutmak ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Lakırtı Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşmak
- Korkmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utanmak, Ürpermek, Yılmak, Dehşete Kapılmak, Endişe Etmek
- Epey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayağı, Hayli, Oldukça, Oldukça Çok, Az Denmeyecek Kadar
- Agâh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilir, Bilgili, Haberli
- Cembiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hançer
- Diyanet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinişleri, Dinselcilik, Din, Din İşleri, Dindarlık
- Peydah Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Peyda Olmak
- Yaptırım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ceza, Müeyyide, Kanun, Kuvvei Müeyyide
- Demeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demek Ki
- Münazara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tartışma, Aytışma
- Tike kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilim, Lokma, Parça, Cüz
- Alaka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlgi, İlişik, Yakınlık, Bağlantı, Komünikasyon, Ulaşım
- Güçlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorluk, Engel, Meşakkat, Müşkül, Müşkülat, Pürüz, Sarp, Zahmet, Zor
- Hava Gazı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Metan Gazı
- Alelade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıradan, Olağan, Bayağı, Doğal, Sıra İşi
- Görmezliğe Vurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görmezlikten Gelmek
- Muhalefet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşıtlık, Yanazlık
- Tıfıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ufak, Acemi, Toy
- Vakit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zaman, Çağ, Aralık, Saat, Adar, Devir
- Kaygan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaypak, Sürüşken, Yalçın, Kayağan, Zıypak
- Görgülü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aydın, Efendi
- Konsonant kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ünsüz
- Pırasa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sebze Nevi
- Direnme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mukavemet
- Açıktan Açığa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulu Orta
- Sağlamlaştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berkitmek, Perçinlemek
- Rötuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltme
- Rantiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lüpçü, Getirimci
- Çan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zeng
- Bahtiyar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mutlu, Talihli
- Facia kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Afet, Fecaat, Acıklı Olay, Bela; Trajedi, Drama, Ağlatı, Çok Acıklı Tiyatro Oyunu
- Yakınsak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütekarip
- Buğulu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nemli, Yaşlı
- Zevk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beğeni, Haz, Eğlence, Keyif, Lezzet, Sefa, Tabiat, Tat, Tadım, Eğlenme
- Şilte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döşekçe
- Kimsesizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalnızlık
- Tiyatro kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temaşa
- Müsamahakâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hoşgörülü, Merhametli, Yumuşak
- Bedava kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parasız, Ücretsiz, Karşılıksız, Emeksiz, Beleş, Caba, Havayi, Meccanen, Müft, Pulsuz
- Konvertibl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevrilgen
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü