Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
alarak ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- İkrah Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğrenmek, Tiksinmek
- Akın Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üşüşmek, Yürümek
- Tetebbu Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak
- Gurup kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batma, Batış
- Sınırlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalmak
- İfliç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Felç
- Farımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eskimek, İhtiyarlamak, Kocamak, Usanmak, Vazgeçmek, Yaşlanmak, Yıpranmak, Yorulmak
- Sövgü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sövme, Küfür
- Konsolos kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dış İşleri Görevlisi, Elçi, Şehbender
- İletmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktarmak, Çattırmak, Getirmek, Götürmek, Nakletmek, Vermek, Ulaştırmak
- İlköğretim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlköğrenim, İptidai Tahsil
- Budala kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahmak, Aptal, Bön, Enayi, Avanak, Divane, Giç, Hıyar, Kaz, Sefih, Şaşkın
- Muhafazakârlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutuculuk
- Kılkoparan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kehribar
- Çözme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hal
- Amblem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirtke, Logo
- Serüven kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Macera, Sergüzeşt
- Çomak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değnek
- Batmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boğulmak, Gömülmek, Dalmak, İflas Etmek, Çökmek, Kaybolmak, Dokunmak, Gark Olmak, İncitmek, Kirlenmek, Sançmak, Yemek, Yok Olmak
- Melal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dert, Hüzün, Usanç, Üzüntü
- Levazım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gereç, Araç
- Hibe Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağışlamak
- Dokümanter kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belgesel
- Çıngırdak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıngırak
- Yıpramak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İncelmek
- Seslemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağırmak
- Mevcudiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Varlık
- Farz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baş Koşul, Tutma, Sayma, Allah Buyruğu
- Lakırtı Ebesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geveze
- Lambacık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ampul
- Dingildek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaypak
- Düşünülmüş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hesaplı
- Ak Pak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parlak, Temiz
- Sahtekârlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yolsuzluk
- Durumunda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerinde
- Belediye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uray, İcraiye Komitesi
- Görünmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azarlamak, Başlamak, Benzemek, Gelmek, Göstermek, Gözükmek, Tezahür Etmek, Zahir Olmak, Mevcudiyetini İzhar Etmek
- Nebi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalvaç, Resul, Peygamber, Savacı
- İlahiyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Din Bilimi
- Pisboğaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Obur
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü