Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Zatî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kişisel, Özel, Doğrusu, Aslında, Esasen
- Sakıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyat
- Köpürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinirlenmek, Feveran Etmek
- Liet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şarkı
- Hatta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üstelik, Bile, Dahi, Velev, Hem
- Nakletmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktarmak, Göçürmek, İletmek
- Duyultu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şayia
- Dağıtık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarhoş
- Duyuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şiar, İntiba
- Hava kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tenek, Atmosfer, Ambiyans, Ahvalruhiye, Âlem, Beste, Cazibe, Çevre, Durum, Eda, Esinti, Esir, Gökyüzü, Keyif, Muhit, Ortam, Tarz
- Hırpalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dövmek, Tepelemek, Örselemek
- Oturuşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yatışmak
- Seslenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağırmak, Çığırmak, Haykırmak, Ünlemek, Hitap Etmek
- Sahne Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görmek
- Özdeşlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aynılık
- Ehlileşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evcilleşmek, Uysallaşmak
- Aparey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cihaz
- Üzüntü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Istırap, Acı, Dert, Elem, Ezgi, Gaile, Gam, Karanlık, Kaygı, Keder, Kor, Tasa, Teessür, Usanç, Yara, Yeis, Dem
- Selam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esenleme, Merhaba
- İhtiyar Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşlanmak
- Biçmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesmek, Doğramak, Ayırmak, Bölmek, Hasat Etmek, Çalmak
- Geçenek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aralık, Koridor
- Gülistan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güllük
- Eksik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Az, Noksan, Sakat, Yarım, Yarım Yamalak, Natamam, Yetkinsiz, Kusurlu, Muallel
- Yol Sakçısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Trafik Polisi
- Büzük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cesaret
- Sayrımsamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hastalık Hastası Olmak, Temaruz Etmek
- Çekişme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kavga, Yarışma, Mücadele, Azar, Cenk, Hırgür, Mübareze
- Devlet Evi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lojman
- Laiklik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özgenlik
- Gönendirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huzura Kavuşturmak, Sevindirmek
- Kurum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cemiyet, Çalım, Gösteriş, Gurur, İs, Kasıntı, Kuruluş, Müessese, Tekebbür, Tesis, Büyüklenme, Azamet
- Ondüle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıvırcık, Kıvrık, Dalgalı, Kıvrılmış (Saç)
- Geçilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bırakmak, Terk Etmek
- Tahkik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soruşturma, İnceleme, Gerçekleme
- Bermutat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışılagelen Biçimde, Her Zaman Olduğu Gibi
- Sasımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kokuşmak
- Rikkatli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnce, Kibar, Nazik
- İrtibat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlgi, Bağlantı
- Devrimci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnkılapçı, İhtilalci
- Tortu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Posa, Çökel
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü