Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Sahne Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görmek
- Külhanbeyi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başıboş, Kabadayı, Serseri, Haylaz Delikanlı, Nayta
- Gezinti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koridor, Seyran, Sofa
- Danışman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maslahatçı, Müşavir
- Ayıklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temizlemek
- İratçıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müşkülpesent
- Yakınlar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etraf
- Göçebe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhacir, Göçer
- Evlat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oğul, Kız, Soy, Çocuk, Çocuklar, Döl, Yavru
- İç Açıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ferah
- Üstüne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dair
- Gıcıklanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huylanmak, Kuşkulanmak
- Yalaza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalım, Alaz, Alev
- Ruzname kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gündem
- Yahut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ya da, Veya, Veyahut
- Hali kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boş, Issız, Tenha
- İlk Yardım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acil Yardım, Tacilî Yardım
- Şeklen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçimce, Zahiren, Şekilce
- Seyahat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gezi, Yolculuk
- İğrenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkrah
- Milimi Milimine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tam
- Posa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artık, Tortu, Çökelti
- Tevakki Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekinmek, Sakınmak
- Dirilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Canlanmak, İyileşmek
- Müvezzi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağıtıcı
- Legal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanuni, Yasal, Meşru
- Yakşıca Dövmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tepelemek
- Kaburgasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalkavuk, Yılışık
- Ders kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgi Verme İşi, Çimke, Öğüt, İbret, Öğretici İz, İhtar, Muhazara
- Külfet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Zorluk, Yorgunluk, Büyük Masraf
- Numaralamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kotlamak
- Tekellüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşma
- Bilavasıta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğrudan, Araçsız, Doğrudan Doğruya
- Çıtırbom kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Türedi
- Ece kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzel Kadın, Kraliçe
- Pekiyi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âlâ
- Piyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Piyade
- Germen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hisar
- Müdür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yöneten, Yönetici, İdareci, Başöğretmen, Yönetmen
- Yolculuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seyahat, Gezi, Sefer, Yol
- Naz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cilve, Eda, İşve, Şive
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü