Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Yedirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beslemek, Karnını Doyurmak, Rüşvet Vermek
- Papak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalpak, Külah
- Çermik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaplıca, Ilıca
- Kılıksız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süfli
- Mıhça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üvendire
- Yeraltı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aykırı
- Aytışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atışmak, Tartışmak, Münakaşa Etmek
- Açıklama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzah, Tavzih
- Sağlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esenlik, Afiyet, Keyif, Mizaç, Sıhhat, Tost
- Karı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Refika, Aile, Avrat, Bayan, Eş, Familya, Harem, Hayat Yoldaşı, İhtiyar, Kadın, Yaşlı, Zevce
- Layiha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Proje, Tasarı
- Hiddet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öfke, Gazap, Hışım, Kızgınlık
- Yakınlar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etraf
- Vantuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekmen; Şişe
- Yaşantı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayat, Hayat Tarzı
- Stajyerlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetişimcilik
- Vargı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sonuç
- İlçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaza, Nahiye, Kaymakamlık
- Sakaf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çatı, Dam
- Katılaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sertleşmek
- Palas Pandıras kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Telesik, Çarçabuk
- Kınama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayıplama
- Okşamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benzemek, Sevmek, Sıvamak, Sıvazlamak, Dövmek, Övmek
- Seğmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Genç Yiğit
- Donamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süslemek
- El Ulağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yamak, Yardımcı
- İskorpit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taş Balığı
- Hilat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaftan
- Rota kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstikamet, Gidiş Yönü
- Saloz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Salak
- Daylak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıplak
- Tevellüt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğma, Doğum
- Cesametli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İri, Kocaman
- Yırtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parçalamak, Bastırmak, Yok Etmek, Zorlamak, İşten Kurtulmak, Köşeyi Dönmek
- Cırmalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tırmalamak
- Tahsildar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vergici
- Göre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diye, İçin, Nazaran, Uygun Olarak, Uyarınca, Gereğince, Tevfikan, Bakılırsa, Sorulursa, Fikrince, Bağıntılı
- Cingöz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıkgöz, Uyanık, Hiç Aldatılamayan
- Çepeçevre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etrafını Alarak, Yüzük Kaşı, Fırdolayı
- Yeksan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bir, Düz, Eşit
- Batkınlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İflas
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü