Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Yay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Keman, Zemberek
- Saz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlama, Çalgı, Kamış, Kopuz, Hasırotu, Bağlama, Telli Çalgı
- Sınav kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoklama, İmtihan
- İtmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtelemek, Sevk Etmek, Sürüklemek
- Özlenti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasret, Özlem
- Armoni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyum, Ahenk
- Baygınlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süzülmek
- Sanıvermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sanmak
- Konum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durum, Vaziyet, Yer, Pozisyon
- Çaresiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Naçar, Biçare, Umarsız, İyileşmez, Zorunlu
- Donamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süslemek
- Cızıktırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karalamak, Yazmak
- Çakozlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak
- Primitivist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkelci
- Söyleşi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasbihal, Musahabe, Sohbet
- Yakışmamış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğreti
- Boşboğaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çaçaron, Çenebaz, Farfara, Geveze
- Saçan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Naşir
- Muhteşem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük, Görkemli, Gösterişli, Büyük Ve Göz Alıcı
- Meyus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karamsar, Üzgün
- İblis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şeytan, Kötü, Düzenci
- Habaset kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alçaklık
- Ses Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seslenmek
- Ensesi Kalın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Varlıklı, Zengin
- Böbür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kibir, Leopar
- Eğmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bükmek
- Hodbin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bencil, Egoist
- İşlemez Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durmak
- Ruhi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tinsel
- Alalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizlemek
- Yetkili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mezun, Salahiyetli, Salahiyettar, Sorumlu
- Taşınma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göç, Nakil
- Alımcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahsildar
- Tepme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekme
- Caiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygun, Yerinde, Gerekli, Yerinde Sayılan, Yakışık Alan
- Belletmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğretmek, Ezberletmek
- Mazarrat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zarar
- Ehemniyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önem
- Radikal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kökten, Köklü, Kesin, Köktenci
- Susturmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bastırmak, Gidermek, İlzam Etmek
- Umar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çare
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü