Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Pub kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçkilik
- Hoşgörülü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geniş, Müsamahakâr
- Tutamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belgit, Delil, Tutunma, Dura, Sebat, Yol, Meslek, Meşrep
- Kayyum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vasi
- Azamet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyüklük, Ululuk, Çalım, Kurumlanma, Onur, Gurur, Gösteriş, Görkem, Heybet, Kurum, Tekebbür
- Goygoycu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilenci
- Sabah Erkenden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seher Tezden
- Cehalet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisizlik, Bilmezlik
- Kapitalizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anamalcılık
- Görklü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişli, Güzel
- İthaf Etme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adına Sunma, Armağan Etme
- İnhilal Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşalmak, Dağılmak
- Yelletke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fan, Vantilatör
- İstenç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İrade
- Mürtefi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüce, Yüksek
- Abdar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzel, İfadeli, Letafetli, Manalı, Sulu, Şıralı, Taravetli, Tesirli
- Plaket kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onurluk
- Başmuharrir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başyazar
- Matmazel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayan
- Bitek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Verimli (toprak), Mümbit
- Gelecek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ati, Encam, İleri, İstikbal, Müstakbel
- Savsamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savsaklamak, Sermek
- Öd Kesesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Safra Kesesi
- Ders kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgi Verme İşi, Çimke, Öğüt, İbret, Öğretici İz, İhtar, Muhazara
- Takbih Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayıplamak
- Tavassut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aracılık, Ara Bulma, Araya Girme, Aracılık Etme
- Derece Derece kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişik, Tedricen
- Hizmetkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uşak
- Zayiat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zarar, Ziyan, Kayıplar, Yitikler
- Paradigma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dizi, Örnek
- Gadretmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haksızlığa Uğratmak
- Oldukça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayağı, Epey, Nispeten, Hayli
- Sürüklenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapılmak
- Esas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ana, Anayasa, Asıl, Baş, Başlıca, Gerekçe, Gövde, Hakikat, İlke, Kök, Mahiyet, Omurga, Temel, Üs, Ana Öge, Asal
- Düzme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzmece, Sahte, Uydurma
- Gözlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aynek
- Kadük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önemsiz, Eskimiş
- Çerden Çöpten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çelimsiz, Çürük, Narin, Zayıf
- Müsavi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denk, Eşit, Bir
- Davetkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağrıcı, Çekici, Çağıran, Davet Eden
- Kendir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kenevir
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü