Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Yalancıktan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalandan, Düzmece
- Fırıldak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolap, Düzen, Fırfıra, Fırlangıç, Foya, Hile
- Dağ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acı, Nişan
- Blucin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kot
- Em kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlaç, Çare, Merhem
- Tebdil Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değiştirmek
- Şefaat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Affetme, Bağışlama, Aracılık, Ötün
- Mukannen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belli
- Naif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saf
- Sebil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yol, Hayır
- Aralıklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seyrek
- İmarsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayındırsız
- Hesap Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünmek, Hesaplamak, Tartmak, Tasarlamak
- Tutsak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esir, Köle, Kul
- Fücceten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ansızın
- Görmezliğe Vurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görmezlikten Gelmek
- Laiklik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özgenlik
- Adam Sendeci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlgisiz, Umursamaz, Vurdumduymaz
- Ortadan Kaldırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bertaraf Etmek
- Aygın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitkin
- Onulmaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çaresiz
- Kımıldamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Debelenmek, Deprenmek, Kımıldanmak, Kıpırdamak, Oynamak, Sallanmak
- İktiran Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erişmek, Ulaşmak
- Çeşit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cins, Kalem, Nev, Soy, Tür, Türlü, Bölüm
- Kavis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yay, Eğmeç
- Sökün Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkagelmek, Art Arda Gelmek
- Yalaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalım, Alaz, Alev
- Farfara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aceleci, Boşboğaz, Çerenci, Gürültücü, Yaygaracı, Övüngen
- Tahdit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahdutlaştırma, Sınırlama, Çevreleme, Buçlama, Belli Etme, Belirleme
- Belirtmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tayin Etmek, Tebarüz Ettirmek, Tasrih Etmek, Açıklamak, Göstermek, Kaydetmek, Kesmek
- Mücahit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Din Savaşçısı
- Eğe (Kemik) kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaburga
- Çevrilemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmek
- Savurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaymak, Saçmak, Sallamak, İsraf Etmek, Dağıtmak, Söylemek, Fırlatmak, Dökmek, Boşuna Harcamak
- Sadakatsizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhanet
- Salimen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esenlikle, Sağ Selamet
- Ön Gün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arife
- Köşe Yazısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fıkra
- Günorta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğle
- Güruh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derinti, Değersiz, Sürü, Grup
- Vürut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelme
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü