Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Farfara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aceleci, Boşboğaz, Çerenci, Gürültücü, Yaygaracı, Övüngen
- Beş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkokul
- Gümüşbalığı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aterina
- Palamarcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yomacı
- Havari kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yardımcı
- Köşker kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yemenici, Ayakkabı Tamircisi
- Manzara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durum, Görüntü, Görünüm, Görünüş
- Dağ Bayır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kır
- Kendiliğinden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bizatihi, Binefsihi
- İt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köpek
- Sabah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gündüz, Sabahleyin, Seher, Yarın
- Taayyün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirme
- Yüzük Kaşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çepçevre, Çepeçevre
- Karayanık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karakabarcık, Şarbon
- Boğuşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabalamak, Uğraşmak
- Mırıldanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Homurdanmak
- Kemirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yemek
- Ferdiyetçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bireyci
- Lamba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işıtaç, Çıra, Ampul
- Avrat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş, Hanım, Kadın, Karı
- Nebi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalvaç, Resul, Peygamber, Savacı
- Vizyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görünüm, Ülkü, Sağgörü, Gösterim, İleri Görüş, Uzgörü
- Raptiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İleç, Pünez, Bağlaç
- Meleke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeti, Yatkınlık, Yordam
- Mukavemet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direnç, Direniş, Dayanak, Dayanma
- Belletmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğretmek, Ezberletmek
- Viraj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dönemeç, Büklüm, Dönme
- Caba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılıksız, Bedava, Bundan İlave, Üstelik
- Boylu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Endamlı, Uzun Boylu, Boylu Boslu
- Mücevherci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuyumcu
- Kinaye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolaylama, Değinmece, İma, Kerçeme
- Dinleti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konser
- Tevzi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağıtma, Üleştirme, Tevziat, Yaydırma, Yayma
- Hâlbuki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oysa, Oysa Ki, Aksine Olarak
- Ayrımlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişik, Farklı
- Acılaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımak, Turşulaşmak, Tüntleşmek
- Pufla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabarık, Yumuşak, Kaba
- El Ulağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yamak, Yardımcı
- Yapımcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Prodüktör
- Tasnif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sınıflama, Ayırma, Bölümleme, Ayrılama
- Pesimist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötümser
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü