Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Yıkanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çimmek
- Öfkelendirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızdırmak
- Çelişki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tenakuz, Tezat, Zıddiyet
- İçtimai Fikir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Efkârıumumiye
- Hayat Yoldaşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hanım, Karı, Zevç
- Peydah Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Peyda Olmak
- Küp Şeker kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesme Şeker
- Pasta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rulo
- Kimisi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bazısı, Kimi
- Doğu Bilimi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şarkiyat
- Kurun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağ
- Semirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şişmanlamak
- Yiyici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Obur, Mürtekip, Mürteşi
- Dede kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyükbaba, İhtiyar, Yaşlı, Baba, Büyük Baba, Cet
- Dolambaçlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çapraşık
- Dev kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulu, Canavar
- Yakşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyi, Olur, Peki
- Yazılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaydolmak, Geçmek, Girmek, Sevmek
- Geçişli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tesirli, Nesneli, Müteaddi
- Kelime kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lafız, Lügat, Söz, Sözcük
- Dokuma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oluşum, Tekstil, Yapı, Mensucat
- İcap Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerekmek
- Fevt Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek, Yitmek
- Tavsiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğütleme, Öneri, Öğüt, Salık
- Konuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mesken, Misafir, Mihman
- Isınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıcaklaşmak, Alışmak, Benimsemek
- Sinirsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakin
- İptidai Mektep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkokul
- Gönüllü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstekli, Fahri, Arzulu
- Tavassut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aracılık, Ara Bulma, Araya Girme, Aracılık Etme
- Stok kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yığım, Yığılım, Yığımlık, İstif Edilmiş
- Atmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fırlatmak, Yollamak, Ertelemek, Örtmek, Koymak, Çatlamak, Yırtılmak, Götürmek, Söylemek, Alışmak, Çalmak, Çarpmak, Çekmek, Çıkarmak, Göndermek, Kovmak, Solmak, Uzatmak
- Lüzumlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerek, Gerekli, Lazım
- İtimat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emniyet, Güven, Güvenç
- Açıklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzah Etmek, Tavzih Etmek, Göstermek, Yayımlamak
- Yaşasın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşa
- Düalite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkilik, İkilem
- Çardak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hangar, Talvar, Kameriye
- Kokuşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kokmak
- Toplamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derlemek, Dermek, Düzeltmek, Kaldırmak
- Sakınma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyat, İmtina
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü