Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Vikaye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koruma
- Muvakkati kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğreti, Geçici, Muvakkat, Muvakkaten
- Yaşlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyar, Karı, Koca, Pinpon, (Göz) Sulanmış
- Güdülenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Motivasyon
- Muntazır Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beklemek, Gözlemek
- Balsam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Reçine, Ağaç Sakızı, Belsem
- Kutur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çap; Köşegen
- Marazlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasta Olmak, Hastalanmak
- Sebze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zerzevat, Yeşillik, Göveri
- Matine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gündüz Seansı
- Sadakatli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sadık
- Saypa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İsraf
- Büyükayı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dübbüekber
- Tantanalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişli, Görkemli, Patırtılı
- Yanıtlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cevaplamak, Cevap Vermek
- Büğet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bent, Akarsu Birikintisi, Gölcük
- Bağdarlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Program
- Rafine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arıtılmış, İncelmiş, Duygulu, Hassas, İnce, Nazik, Seçkin, Saflaştırılmış
- Tekessür Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artmak, Çoğalmak
- Zapt Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorla Almak, Tutmak; Yazmak
- Ego kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ben, Benlik
- Tullanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atlamak
- Çalışkanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Faaliyet
- Erzel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alçak, Soysuz
- Sirkülâsyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolaşım
- Bacarıklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vukuf
- Kazanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Çıkmak, Galip Gelmek, Yenmek
- Alaycı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müstehzi
- Pense kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısaç
- Önem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ehemmiyet, Hüküm, Yer
- Ummak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beklemek, Demek, Sanmak, Ümit Etmek, Düşünmek, Tahmin Etmek, İhtimal Vermek
- Ana Fikir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ana Düşünce
- Bahçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bostan
- Ses Seda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alamet, Belirti, Haber, İz
- Çıkarcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Menfaatperest
- İllüzyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözbağı, Yanılsama
- Donakalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şaşmak
- Silkelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dövmek, Etkilemek, Sarsmak
- Yermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçmek, Pislemek, Sövmek, Tiksinmek, Zemmetmek
- Bitirmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıkgöz
- Toplumbilim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sosyoloji
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü