Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Vasıtalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aracılık
- Tekrar Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yinelemek
- Damga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşaret, Kaşe, Mühür, Nitelik, Nişan, Belirti, İz
- Verimkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Verimli
- Hasep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nitelik
- Görmezliğe Vurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görmezlikten Gelmek
- Poyra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göbek
- Pişkin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girgin, Olgun, Sırtık, Utanmaz, Vurdumduymaz, Aldırmaz, Yüzsüz, Alışmış
- Böylece kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Böylelikle, Tam Böyle
- Sınav kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoklama, İmtihan
- Varsayımsal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Farazi
- Tahsis Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açmak, Adamak, Ayırmak, Bağlamak
- Elektron kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çınca
- Embriyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dölüt, Oğulcuk
- Cimrilik Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esirgemek
- Az kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksik, Noksan, Biraz, Kıt, Seyrek, Birkaç, Dar, Düşük, Mahdut
- Çomak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değnek
- Dozer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yol Düzler
- Havali kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevre, Dolayı, Bölge, Yöre
- Bel Kemiği kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esas, Temel
- İçindekiler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fihrist
- Kontak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlantı, İlgi, Temas, Dokunma, Dengesiz
- Sezdirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hissettirmek
- Agu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zehir
- Öbürü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkası, Diğeri, Öteki, Özgesi
- Parfüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzel Koku
- Ondüle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıvırcık, Kıvrık, Dalgalı, Kıvrılmış (Saç)
- Kira kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İcare, İcar
- Silo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahıl Ambarı, Sarpın
- Bağlılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birlik, İlişik, İntisap, Sadakat, Sevgi, Tabiiyet, İlgi
- Rumuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Simge, İşaret
- Olcay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baht, Talih, İkbal
- Soruşturmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak
- Azami kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maksimum, En Çok, Olanca, En Yüksek, En Büyük
- Patates kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kumpir
- Kor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dert, Sıkıntı, Üzüntü, Ateş, Köz
- Güzellik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Letafet, Yumuşaklık
- Takvim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dallık, Gündizme
- Kolonizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sömürgecilik
- Ümük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boğaz, Gırtlak
- Adlı Sanlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ünlü
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü