Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Uykuluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalak
- Kalleş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnamsız, İtibarsız
- Mineralog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bileşikbilimci
- Ahdetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ant İçmek, Yemin Etmek
- İnsicamsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutarsız
- Abır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Giyim, Haya, Haysiyet, Hürmet, Kadir Kıymet, Kıyafet, Şeref, Üst Baş
- Formül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yöntem
- Telaffuz Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylemek
- Şetim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sövme, Sövgü
- Check-Up kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağlık Taraması
- Sismolog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deprembilimci
- Bağnaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yobaz, Fanatik, Dar Kafalı, Mutaassıp
- Taklitçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yansıcı, Maymun, Mukallit
- Resimlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Albüm
- Habercilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhbar, Jurnal
- Sarhoş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçkili, Esrik, Dumanlı, Küp, Mest, Esri, Sermest
- Leopar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Böbür, Pars
- Salıştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılaştırmak, Kıyaslamak, Mukayese Etmek
- Geçerli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtibarlı, Makbul, Muteber
- Hastane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağlık Evi
- Kavlen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sözle
- Saçak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Püskül
- Bencileyin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benim Gibi
- Tefeci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Selemci, Faizci
- Türev kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müştak
- Gerçekleştirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hazırlamak, Yapmak
- Cesaretlendirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüreklendirmek
- Halen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daha, Şimdi Bile, Şimdi, Şimdice, Hâlâ, Şimdilik, Şu Anda, Bugünkü Günde
- Panzehir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağıkıran, Antidot, Tiryak
- Tecavüz Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saldırmak, Hücum Etmek, Namusa Sataşmak, Aşmak, Geçmek, Göğmek
- Sonraları kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilahare
- Ananevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geleneksel, Gelenekli
- Diretme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnat
- Eksiksiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bütün, Harika, İyi, Kâmil, Komple, Mükemmel, Tam, Tamam, Tamamlamak, Temiz, Tüm
- Işıltılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işıl Işıl, Işıldak
- Ahmaklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bönlük, Hamakat
- Işılak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parıltı
- Düzey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seviye
- Yüzyıllık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asırlık
- Elektron kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çınca
- Pervaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parvaz, Çerçeve, Uçuş
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü