Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Uyartı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtar, Uyarı
- Yavaş Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yavaşlamak
- Kuldur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çapulcu, Eşkıya, Harami, Haydut, Şaki
- Agnostik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilinemezci
- Öğretmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hoca, Muallim, Muallime
- Cünüp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cenabet, Taharetsiz
- Alkışlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değerlemek, Ululamak, Beğenmek
- Müeyyide kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ceza, Yaptırım
- Çayır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Otlak, Mera
- Daraltmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kasmak, Kısıtlamak, Kısmak
- Siyasetçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Siyasi
- Kısaltım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taksir
- Enjeksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğne
- Gayz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hınç, Öfke
- Klasman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küme, Tasnif, Bölük, Bölümleme, Sınıflama
- O Taraf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öte
- Büzüşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlişmek, Kırışmak
- Karşılaştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Salıştırmak, Kıyaslamak, Mukayese Etmek
- Çobanyastığı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Papatya
- Ulular kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kibar
- Kraker kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıtırdak
- Müdürlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müdüriyet
- Minimal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asgari
- İstikrah Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğrenmek, Tiksinmek
- Saldırıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütecaviz, Saldırgan, Tecavüzkâr
- Sarık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pansuman
- Müennes kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dişil
- Mayasıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tuzlu Balgam, Egzama
- Konumluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mevzi
- Tarla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toprak
- Tamamiyle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tümüyle
- Budun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Millet, Ulus, Kavim
- Vecize kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özlü Söz, Özdeyiş
- Bek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katı, Sağlam, Sert
- Dağınık Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karışmak
- Tazminat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödence
- Düzenleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tertip
- Dik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikey, Sarp, Sert, Yalçın, Kaim
- Turne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösteri Gezisi
- Çolak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakat
- Soymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkarmak, Garet Etmek, Vurmak, Yüzmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü