Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Tümen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yığın
- Şanssız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğursuz
- Refakatçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşlikçi
- Başsağlığı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taziye
- Münasip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usturuplu, Uygun, Yerinde, Yaraşıklı
- Veremli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Verem
- İlkyaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkbahar, Bahar
- İrticalen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğaçlama, Bedaheten
- Varoluş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mevcudiyet
- Karakoncolos kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayalet, Umacı
- Kazık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direk, Sopa
- Dize kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mısra
- Torpil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arka, Havadar, Kömek
- Afal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şaşkın, Dağınık, Aptal, Sersem,
- Hakketmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazmak
- İhtarname kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Protesto
- Güvenlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asayiş, Emin Amanlık, Emniyet, Emniyyet, Tehlikesizlik
- Çabalama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ceht, Gayret Etme
- Atmosfer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buğuyuvar, Gazyuvarı, Havayuvarı, Hava
- Tefriş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döşeme, Döşenme
- Tadil Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değiştirmek
- Pervin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ülker
- Tutuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekingen, Durgun, Kapalı, Kesik, Sıkılgan, Tutuklu, Utangaç
- Ertem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Edep
- Sarnıç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeraltı, Kagir Saklak, Su Deposu
- Yuvarlak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değirmi, Tombul, Toparlak, Tekerlek, Müdevver, Küre
- Vakitli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zamanlı, Sürevli
- Sızlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vızıldamak, Yakınmak
- Münkesir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırgın, Kırık
- Teslimiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtaatkârlık, Verinme
- Fasıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölüm, Devre, Dönem, Kısım, Koğ
- Günah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suç, Cürüm, Hata, Sorumluluk, Vebal, Yazık
- Hars kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekin, Kültür, Tarla Sürme
- Tabakalaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katmanlaşmak
- Konaklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dincelmek, Gecelemek, İnmek, Kalmak
- Kolektif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ortaklaşa; Ortaklık
- Utkulu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muzaffer
- İmtihan Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denemek, Sınamak
- Ambar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Depo, Kiler
- Ali Mektep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüksekokul
- Men Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yasak Etmek, Önüne Geçmek, Engel Olmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü