Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Tezahürat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alkış, Gösteri, Tantana
- Valör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlam, Değer
- Çaykara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynak, Pınar, Göze
- Tuzlubalgam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mayasıl, Egzama
- Muaddel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişik
- Havalename kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Havale
- Etkileme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tesir
- Yayınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yayılmak, Tüymek, Dağılmak, Yaynıkmak, Caymak, Katlanamamak
- Kişizade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soylu
- Vâkıf Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilmek, Öğrenmek
- Taharrüş Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İrkilmek
- Rengarenk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Renk Renk, Alacalı
- Yalvarma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Niyaz
- Çıkarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dışarı Atmak, Sökmek, Koparmak, Neşretmek, Anlamak, Atmak, Boşaltmak, Bulmak, Elde Etmek, Gidermek, Giysi, Göndermek, Göstermek, Hatırlamak, Kazımak, Sağlamak, Sezmek, Soymak, Söylemek, Sunmak, Yapmak, Yayımlamak, Yollamak
- Gerekli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lazım, Lüzumlu, Vacip, Zaruri
- Yakalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Belirlemek, Paketlemek, Tutmak, Derdest Etmek, Durdurmak
- Yırtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parçalamak, Bastırmak, Yok Etmek, Zorlamak, İşten Kurtulmak, Köşeyi Dönmek
- Nısfınnehar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğlen
- Kuskunsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derbeder, Perişan
- Bedahet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bellilik, Apaçıklık, Bayıklık, Birdenbirelik
- Sorum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sorumluluk, Durum, Mesele, Mesuliyet
- Kurulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Böbürlenmek, Yerleşmek
- Keşik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nöbet, Sıra
- Başarısız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıfır
- Saltık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Salt, Mutlak; Azat, Hür
- Manen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ruhça, Duyguca, Gönülce
- Karakaçan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşek
- Nazarî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuramsal
- Münhal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açık, Boş
- Elden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğrudan, Hemen
- Mahal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mevki, Mevzi, Yer, Yöre
- Adaklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nişanlı
- Yağlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Semiz
- Gündeş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güncel
- Eşeysel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cinsel
- Komutan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kumandan, Bey
- Kestane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şabalıt
- Tehdit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözdağı, Korkutma, Zılgıt, Keskenme, Gözdağı Verme, Gözünü Korkutma
- Sarsılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deprenmek, Irgalanmak, İrkilmek
- Sığın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alageyik
- Hüzünlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzgün, Üzücü, Üzüntülü, Hazin
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü