Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Termometre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Isıölçer, Derece
- Kalemyonan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalemtıraş
- Mülakat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görüşme, Musahabe, Söyleşi, Buluşma, Kavuşma, Konuşma
- Yastıklama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yığma
- Şan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ün, Saygınlık, Yücelik, Gösteriş, San, Şöhret, Büyüklük
- Ahlaklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mazbut
- Dar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ensiz, Kıt, Elverişsiz, Zorlukla, Ancak, Az, Ev, Mahdut, Sıkı, Yetersiz, Yurt
- Ödememek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yemek
- Sonbaharda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzün
- Tevdi Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bırakmak, Vermek
- Dehşetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korkunç, Müthiş
- Bitmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamam
- Okul Çocuğu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğrenci
- Tonbalığı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Orkinos
- Sirkat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalma, Uğrulama, Hırsızlık
- Armağan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hediye, Mükâfat, Ödül, Bağış, İhsan, Yadigâr
- İtimatsızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güvensizlik
- Ziyaret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görüşme, Yatır, Türbe, Görme, Göret, Görüş
- Diyar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ülke, Memleket, Dünya, İklim, Yurt
- Şişe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cam
- Devinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hareket Etmek, Kımıldanmak
- Televizyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzleç, Sınalgı
- Oturma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstikrar
- İnsider kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçpaydaş
- Maddeci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özdekçi
- Ferdası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ertesi
- Belirlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saptamak, Tayin Etmek, Tanımlamak, Sınırlamak, Daraltmak, Muayyen Etmek, Tespit Etmek, Yakalamak
- Çökmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkılmak, Oturuvermek, Basmak, Batmak, Çömelmek, Çürümek, Göçmek
- Ziyadar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ziyalı
- Kocalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kocamak, Yaşlanmak
- Tutkun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlanmış, Bağlı, Düşkün, Hasta, Mecbur, Meftun, Yangın
- Ay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kamer, Mah
- Güzelhatunçiçeği kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nergis Zambağı
- Yeygi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yem
- Başkaldırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkaldırı, Mukabele
- Sınalga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kamera
- Selamat Kalın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Allah?a Ismarladık
- Örtük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapalı, Örtülü
- Alınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İncinmek, Gücenmek, Darılmak, İçerlemek, Kırılmak
- Laf Ebesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşkan
- Hayat Hikâyesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öz Geçmiş
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü