Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Meram kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amaç, Gaye, İstek, Maksat, Erek, İstem
- Kasınç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kramp
- Ummak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beklemek, Demek, Sanmak, Ümit Etmek, Düşünmek, Tahmin Etmek, İhtimal Vermek
- Kurmay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erkânıharp
- Kodes kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hapishane, Cezaevi, Tutukevi, Karakol
- Boğuntu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Vurgunculuk, İntikar, Solunum Zorluğu
- Cisim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Madde, Gövde, Beden, Vücut, Varlık
- İlahe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Umay, Tanrıça
- Sayılamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstatistik, Numaralamak
- Gıcır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeni
- Gaseyan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İç Bulantısı, Kusma
- Cesaretli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözü Pek, Gözü Kara, Yürekli
- Geçişim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İntikal
- Muhtar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özerk, Erkin
- Kabartmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atmak
- Dün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dünen, Geçmiş
- Serdetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meydana Koymak
- Çadır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deri, Keçe, Çerge, Oba, Otağ
- Aymazlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gaflet, Uyku
- Faaliyetler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ameliyat
- Hitaben kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönelik
- Temettü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazanç
- Mümkün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabil, Muhtemel, Olabilir, Olası, Olanaklı
- Doyumluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yağma
- İntikal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçme, Geçiş, Geçit, Anlama, Kavrama
- Adapte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyarlanma
- Resimyazı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hiyeroglif
- Telâş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Endişe, Kargaşa, Kaygı, Sıkıntı, Tasa, İvecenlik
- İştahlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstekli
- Tutuklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hapsetmek, Tutmak
- Uzman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütehassıs, Bilirkişi, Kompetan, Eksper, Mahir
- Sokulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girmek, Vurmak, Yaklaşmak, Yanaşmak
- Menşur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nişancı
- Vekâlet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakmanlık, Vekillik, Bakanlık, Nazırlık, Yetkililik
- Tıkaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıpa
- Sıfır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötü, Yeni
- Çizik Çekmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çizmek
- Envanter kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döküm, Demirbaş
- Belirtke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amblem, Gösterge
- Oluş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşekkül, Vuku, Tekevvün
- Ayrım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayırma İşi, Fark, Sekans, Kıvrım, Tefrik, Başkalık, Alt Bölüm, Ayrılma Noktası
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü