Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Terbiye Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğitmek, Törpülemek
- Kendi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öz, Özü, Zat
- Herke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kova
- Bronz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tunç
- Nazaran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göre
- Stok kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yığım, Yığılım, Yığımlık, İstif Edilmiş
- Tüydürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırmak, Çalmak
- Yüreksiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cesaretsiz, Korkak, Ödlek
- Tebarüz Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirmek
- Göz Gezdirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göz Atmak
- Çevre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âlem, Belde, Çember, Daire, Dolayı, Dünya, Etraf, Hava, Muhit, Ortalık, Ufuk
- Hasta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sayrı, Kesel, Parasız, Pestil, Rahatsız, Züğürt
- Bitirim Yeri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kumarhane
- Kaos kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karışıklık, Kargaşa
- Çivilemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mıhlamak, Öldürmek, Vurmak
- Şirret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Edepsiz, Geçimsiz, Huysuz, Yaygaracı, Kavgacı
- Madik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolap, Hile
- Kırıştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oynaşmak
- Badi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ördek
- Mizaçsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rahatsız
- Kâğıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pusula, Tezkere
- Yukaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Semer
- Nasılsa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elbette
- Çözülmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gevşemek, Erimek, Yumuşamak, Yenilmek, Dağılmak, Çökmek
- Müdür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yöneten, Yönetici, İdareci, Başöğretmen, Yönetmen
- Beğenilmeyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berbat, İtici
- Gözlemevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rasathane
- Bahtsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Talihsiz, Bedbaht
- Başbuğ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkomutan, Başkan, Lider, Reis
- Telesimek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zayıflamak
- Aksaklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arıza
- İnfisah Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmak, Dağılmak, Kokuşmak
- Tabi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağımlı, Bağlı; Doğal, Saf, Katıksız; Elbette, Pek Açıktır Ki, Kuşkusuz
- Çandır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karışık, Melez, Yaban
- Hümayun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kutlu, Mutlu
- Eylem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fiil, Hareket, İş, Etki, Aksiyon, Ameliye, Ameliyat, Amel
- Ömür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayat, Varlık, Yaşam
- Kokoroz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mısır
- Sulanmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Islak
- Rakik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnce, Narin
- İlkbahar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nevbahar, Köklem, Bahar, Yaz, İlkyaz
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü