Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Tellallık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çığırtmaçlık
- Mübayaa Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Satın Almak
- Müdafaa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savunma, Direnme
- Vatandaşlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yurttaşlık, Tabiiyet
- Kafes kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hapishane
- Nezaretçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözetimci
- Mesele kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İş, Maslahat, Problem, Sıkıntı, Sorun, Konu, Güç İş
- Kişilikdışı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gayri Şahsi
- Enerjik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hareketli, Erkel, Acar, Aktif
- Tutar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Miktarı Baliğ, Meblağ Tutarak
- Yazınsal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Edebî
- Çengel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çatal, Fiş, Karmak
- Donatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azarlamak, Sövmek, Süslemek, Teçhiz Etmek
- Değişken kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oynak, Kararsız, Değişici, Mütehavvil
- Tekaüt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Burs, Emekli
- Çökelti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Posa, Tortu
- Çıngırak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zeng, Zıngırağı
- Şakacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nüktedan
- Münteşir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaygın
- Ökçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taban, Topuk
- Büyüteç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyütücü, Lup, Pertavsız
- Önem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ehemmiyet, Hüküm, Yer
- Atlatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurtulmak, Aldatmak, Ekmek, Paketlemek, Savmak, Savsaklamak, Savuşturmak
- Bad kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rüzgâr
- Kronik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süreğen
- Çentmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kertmek
- Yayılmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yayık
- Rey Yazmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değerlendirmek
- Rötuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltme
- Kusur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksiklik, Noksan, Nakısa, Hata, Ayıp, Özür, Teltik, Yanlış, Arıza, Kabahat, Pürüz, Şaibe, Ağdık, Ağman
- Parça Parça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lime Lime, Paramparça
- Ananevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geleneksel, Gelenekli
- Dış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dünya, Hariç
- Savcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müddeiumumi
- Yağma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Talan, Çapul, Garet, Soygun, Soygunculuk
- Çağrıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mübaşir
- Devasa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İrice, Dev Gibi, Çok Büyük
- Nefes kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soluk
- Tahliye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşaltma, Salıverme, Serbest Bırakma
- Oligarşi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takımerki
- Çığırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağırmak, Seslenmek, Viyaklamak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü