Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Tamamlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bütünleme, Bitirme, İkmal
- Mümin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnanan, İnançlı, Müslüman
- Empoze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayatma
- Sürücülük Vesikası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ehliyet
- İfrite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cadaloz
- Rampa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yokuş
- Patlatılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atılmak
- Başıdinç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rahat
- Haksızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ülevsizlik, Mağduriyet
- Kalifiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetişmiş, Nitelikli
- Retorik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sözbilim, Sözbilimsel, Sözsel
- Gözlemevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rasathane
- Hulasa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özet, Kısaca, Kısacası, Fezleke, Sözün Kısası
- Üstenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taahhüt Etmek
- Yazı Yaban kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kır, Ova
- Kalkışma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girişmek, İsyan, Ayaklanma, Kıyam
- Tetebbu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İrdeleme, Araştırma
- Muntazım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenli, Düzgün
- Delme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yelek
- Dans kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyun, Raks
- Laubali kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saygısız, Teklifsiz, Senlibenli, Boydalak
- Hengâme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gürültü, Kavga, Patırtı, Velvele
- Hadım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısırlaştırılmış
- Yatırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bastırmak, Düzeltmek, Harcamak, Tevdiatta Bulunmak, Eğmek
- Sığmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girmek
- Buluş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İcat
- İhtimal Ki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Galiba
- Tasgir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçültme
- Azık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nevale, Gıda, Kumanya, Besin, Rızık
- Münkesir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırgın, Kırık
- Lafız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kelime, Söz
- Kitabevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kütüphane
- Çepine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanlama
- Ötmüş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mazi
- Nefis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pek Hoş, Güzel, Kişilik, Çok Hoş, Oflaz
- Saldırı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atak, Hücum, Taarruz, Tecavüz
- Hazır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amade, Tayyar, Anik, Müheya
- Lens kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mercek
- Meydanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıklık
- Trafo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dönüştürücü
- Despotluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstibdat
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü