Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Tığ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biz, Kılıç
- Valör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlam, Değer
- Muhabbet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevgi, Yarenlik, Söyleşi, Dostça Konuşma
- Miralay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Albay
- Genç Erkek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çocuk
- Misafirlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konukluk
- Döşenmemiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuru
- Tatil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinlence, Ara, Dem Alış, Grev, İstirahat, Boşuklama, Kapama
- Efrat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fertler, Bireyler; Erler
- Mücadele kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savaşım, Mübareze, Savaş, Uğraş, Çatışma, Çaba, Uğraşma
- Pejmürde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eski, Dağınık, Perişan, Yırtık, Eski Püskü
- Sırtüstü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arkaüstü
- Obje kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nesne
- Eğitimsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkel
- Müjdeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muştulu
- Tenzilat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fiyat İndirme, İndirim , Ucuzlaştırma
- Ensiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dar
- Destansı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Destani, Epik
- Celse kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İclas, Oturum
- Ense kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arka, Art, Dal
- Bir Lahzada kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabucak
- Bindi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Destek
- Harem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş, Karı
- Tembellik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rehavet
- Demirbaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avadanlık, Envanter
- Dümbük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pezevenk
- Eğreti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Geçici, Muvakkat, Muvakkati, Öteri, Takma, Üstünkörü, Yararsız, Uyumsuz, Yakışmamış
- Uyum Sağlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adapte Olmak
- Hesap Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünmek, Hesaplamak, Tartmak, Tasarlamak
- Ruzi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rızık
- Ezinti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı
- Parçalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölmek, Kesmek, Paralamak, Sındırmak
- Umman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Talay, Okyanus
- Faktör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Unsur, Etmen, Etken
- Mösyö kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bey, Bay
- Mukavves kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğri
- Rayiç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürüm Değeri, Geçer, Eder
- Gönülden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Candan
- Nasıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elbette, Kesinlikle, Ne, Nice, Ne Gibi, Ne Türlü, Neyle
- Halsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dermansız, Yorgun, Bitkin
- Menus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışık
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü