Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Tünel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delme Yol, Geçit
- Yükseltme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Terfi
- Ruam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakağı
- Pikap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Plakçalar, Kamyonet
- Dengeleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muvazene
- Çağdaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Modern, Uygar, Çağcıl, Asri, Muasır, Hemasır
- Kullukçu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uşak
- Veremli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Verem
- Oluşturmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşkil Etmek, Kurmak
- Soğum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanıklık, Kanaatkarlık
- Sekans kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrım, Dizi
- Düşünmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Demek, Kaygılanmak, Kurmak, Muhakeme Etmek, Paykamak, Tasarlamak, Tasalanmak
- Geçer Akçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muteber
- Dokümantasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belgeleme
- Suzişli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanık, Acınaklı
- Baldız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görümce
- Darlaştırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tazyik
- Patolojik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmuş
- Leyli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yatılı
- Yapımcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Prodüktör
- Kudsiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kut, Kutsallık
- Video kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Videoteyp, Sın
- Gezmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seyran Etmek, Dolaşmak, Başvurmak, Bulunmak, Dolanmak, Gitmek, Görmek, Yürümek
- Telesimek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zayıflamak
- Gıyaben kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arkasından, Uzaktan, Yokken, Ardelek, Görmeden
- Kereste kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalas
- Çekinme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmtina
- Basım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tipografya, Tabaat
- Poyra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göbek
- Talan Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yağmalamak
- Açgöz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açgözlü, Haris, İhtiraslı, Tamahkâr
- Nale kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnilti, İnleme
- Tasarlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasavvur Etmek, Zihinde Kurmak, Düşünmek, Fikirleşmek, Kurmak
- Miyavıldamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Miyavlamak
- Çörkü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sayı Boncuğu, Abaküs
- Sahra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kır, Çöl, Ova
- Süre Aşımı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müruruzaman, Zaman Aşımı
- Çakaralmaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk
- Karışık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzensiz, Bozuk, Bulaşık, Çapraşık, Dağınık, Girift, Jülide, Karanlık, Karma, Katışık, Kompleks, Melez, Muğlak, Pis
- Pestenkerani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saçma, Değersiz, Önemsiz
- Kasılma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuruluş
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü