Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Souklamak ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Senger kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Siper
- Mizaçsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rahatsız
- Fiyasko kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başarısızlık, İflas, Muvaffakiyetsizlik
- Cürüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suç, Yanlışlık, Kusur, Hatadan Doğan Durum
- Keçilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnatçılık
- Talak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşama, Boşanma
- Efkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fikirler, Tasa, Kaygı, Düşünceler
- Kulumak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmak, Çıldırmak, Delirmek
- Şaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayral, Ayrık, Müstesna
- Asılsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soysuz, Uydurma
- Beyaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ak, Kır
- Muaflık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağışıklık
- Zincir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağ, Demir Bağ, Pranga
- Hay Küy kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şamata, Vaveyla
- Divan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanepe, Meclis, Sedir, Taht
- Sungu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Armağan, Takdime
- Kıskançlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haset
- Mirasyedi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalıtçı
- Etüt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırma, İnceleme, Mütalaa, Müzakere, Ek Çalışma, Ek Ders
- Cırmalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tırmalamak
- Lütfen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rica Ederim
- Fit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödeşme, Razılaşma
- İmale kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğme, Meylettirme, Çevirme, Eğindirme
- Milletvekili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mebus, Vekil, Saylav
- Tatbik Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygulamak
- Bağımlılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tabiiyet
- Enişte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küreken, Yezne
- Izrar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zarar Verme, Zarara Sokma
- Ehemmiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önem
- Diğeri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkası, Öbürü, Öteki
- Darülaceze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşkünler Evi
- Varlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mevcudiyet, Zenginlik, Servet, Hayat, Mal, Mülk, Ömür, Para, Sermaye, Üzeri, Vücut, Varsıllık, Variyet, Önemli, Yararlı, Değerli, Popülasyon
- Olumsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksi, İnkâr, Menfi
- Acı Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acılaşmak
- Ir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şarkı, Hava
- Araklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırmak, Çalmak
- Göden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşkembe
- Muallak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asılmış, Asılı; Bağlı, Bağınlı
- Bengi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ebedi, Daimi, Cavit, Cavidani, Ölümsüz
- Tebdil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değiştirme, Kılık
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü