Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Siyahlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karalık
- Fıtrat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hilkat, Yaradılış
- Sokur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köstebek; Sönmüş
- Yaraşmayan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygunsuz
- Kelime kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lafız, Lügat, Söz, Sözcük
- Çirozluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zayıflık
- Tehir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erteleme, Geciktirme, Gecikme
- Eğe (Kemik) kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaburga
- Silo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahıl Ambarı, Sarpın
- Veznin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağır, Ağırbaşlı, Ciddi, Ilımlı, Oturaklı, Vakur
- Aşikârlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vuzuh
- Oyun Ebesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ebe
- Battal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşe Yaramaz, Kullanılmaz, Alışılandan Büyük
- Beyhude kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşuna, Yararsız, Anlamsız, Sonuçsuz
- Yaşamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durmak, Duymak, Geçinmek, Geçmek, Görmek, Hissetmek, Kalmak, Oturmak, Hayatta Olmak, Sürdürmek, Eğleşmek, Keyif Sürmek, Ömür Sürmek
- Vazife kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödev, Görev, İşlev, Vecibe, Yevmiye
- Kalensöve kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüksük
- Şahsiyetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kişilikli
- Perukar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berber
- Ödül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Armağan, Mükafat, Mükâfat
- Unutmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağışlamak, Bırakmak, Çıkmak
- Cadaloz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huysuz, Çeneli, Şirret, İfrite
- Ayaklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaide
- Sezdirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hissettirmek
- Temayüz Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sivrilmek
- Eskiden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evvelce, Evveller, Geçmişte
- Öğleyin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Günortada
- Ödünleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödün
- Vesile kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Neden, Fırsat, Tav, Anahtar, Bahane, Münasebet, Sebep
- Müteakip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ardıl, Ardı Sıra, Arkadan Gelen, Ardı Sıra Gelen
- Yapımcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Prodüktör
- Bu Vakit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derken
- Yormak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzmek, Sıkıntıya Sokmak
- Koruyan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hafız
- Kavuşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erişmek, Birleşmek, Buluşmak, Katılmak, Ulaşmak, Varmak, Vuslat
- Full Time kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tüm Gün, Bütün Gün
- Müktesebat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazanımlar
- Yanıkara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karakabarcık, Şarbon
- Ezme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kahır
- Erinçli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rahat
- İrtifa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yükseklik, Yükselti
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü