Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Sihirlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyülemek
- Pepe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Keke, Peltek
- Doğa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tabiat, Natür, Huy
- Tutulma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesinti
- Dini Hikaye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Menkıbe
- Bire Bir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aynı, Tıpkı
- Mütevazı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alçak Gönüllü, Kurumsuz; Gösterişsiz
- Yılgınlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tükenmek
- Önad kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıfat
- Mutlakiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saltçılık
- Fakirlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoksulluk, Zaruret
- Dernek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cemiyet, Kuruluş, Kurul, Deri, Düğün, Toplantı
- Kabul Töreni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Resepsiyon
- Mazi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçmiş, Geri, Öten, Ötmüş
- Uymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağdaşmak, Dinlemek, Gelmek, Yaraşmak, Tabi Olmak, Tebaiyet Etmek, Denk Gelmek
- Pandül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarkaç
- Tevazukâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alçak Gönüllü
- Cefengiyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ivır Zıvır, Yave, Zırva
- Politik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Siyasal, Siyasi
- Teşrikimesai kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emektaşlık, İş Birliği
- Muhmel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadife
- Güven kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cesaret, Emniyet, Güvenç, Güvenme, Hörgüç, İtimat, Kredi
- İfşa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıklama, Yayma, Ortaya Dökme, Dile Verme
- Yağmalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Garet Etmek, Talan Etmek
- Sövmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkışmak, Küfretmek, Okumak, Yermek
- Planlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hesaplı, Ölçülü
- Vedalaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğurlaşmak
- Yalancıktan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalandan, Düzmece
- Satvet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorlu, Sindirici Güç
- Saha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alan, Arsa, Meydan, Yakut
- Döl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çocuk, Evlat, Nesil, Tohum, Yavru, Zürriyet
- Kanunsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yasa Dışı
- Çekinmezlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cesaret
- Dindar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müslüman, Mütedeyyin
- Cereme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zarar
- Yaban kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vahşi, Yabancı, Issız Kır, Issız, Yabani, Issız Yer, El
- Nalbant kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takavcı, Takacı
- Uygulamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tatbik Etmek, Vurmak, Yapmak
- Almaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alıcı
- İrkinti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korku, Tiksinti
- Yıpranmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eskimek, Aşınmak, Harap Olmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü