Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Sevatsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ümmi
- Petrol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeryağı, Gaz Yağı
- Ayrışık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Türlü, Çeşitli, Ayrı Türden, Çeşit Çeşit, Muhtelif, Heterojen
- Dikta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buyruk
- Kayyum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vasi
- Çil Çil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parlak
- Vatandaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yurttaş, Tebaa, Uyruk
- Enf Lüanza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paçavra Hastalığı, Grip, Salgın, Nezle
- İktidar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güç, Dirayet, Hükûmet, Kifayet, Kudret, Erk
- Çıkarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dışarı Atmak, Sökmek, Koparmak, Neşretmek, Anlamak, Atmak, Boşaltmak, Bulmak, Elde Etmek, Gidermek, Giysi, Göndermek, Göstermek, Hatırlamak, Kazımak, Sağlamak, Sezmek, Soymak, Söylemek, Sunmak, Yapmak, Yayımlamak, Yollamak
- Pudra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kirşan
- Müdavim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gedikli, Sürekçi, Devam Eden, Ulayı Giden, Ulaylı
- Hükümdar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halife, Padişah
- Pikap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Plakçalar, Kamyonet
- Fondöten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzgün
- Şiddet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sertlik, Yeğinlik, Hız, Hüküm, Kuvvet
- Hanay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avlu, Hol, Sofa
- Cari kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akan, Akar, Geçerli, Yürür, Yürürlükte Olan, Olagelen, Geçen
- Dağarcık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bellek
- Soygun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vurgun, Yağma
- Yerküre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeryuvar, Dünya
- Aferist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalavereci, Çıkarcı
- Dikkatsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savruk, Dalgın, Özensiz, İhmalkâr
- Kuşkulanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huylanmak, Pirelenmek, Şüphelenmek
- Olasılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtimalî, Muhtemel
- Vesikalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belgelik
- Atmosfer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buğuyuvar, Gazyuvarı, Havayuvarı, Hava
- Dimdik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gaga, Metin, Zinde
- Tazelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yenilemek, Tekrarlamak
- Düşünme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hatır, Tefekkür
- Dayanan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müstenit
- Kızılca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızamık, Kızıl
- Malûl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sökel, Engelli, Sakat, Şikest
- Bildirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haber Vermek, Anlatma, İfade, Bilgi Vermek, Anlatmak, İfade Etmek, Aktarmak, Beyan Etmek, Getirmek, Lütfetmek, Vermek, Yayımlamak
- Cinnet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delilik
- Düğüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ukde
- Yer Bilimi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Jeoloji
- Muhaberat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haberleşmeler, Salıklaşmalar
- Fotosel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işıkgözü
- Nasihat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğüt
- Mücadele Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çatışmak, Güreşmek, Savaşmak, Uğraşmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü