Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Self Servis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seçal
- Epik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Destansı Eser, Sanat, Hüner
- Pazarlık Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırışmak
- Fos kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çürük, Temelsiz, Boş, Kof
- Sosyolojik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplumbilimsel, Toplumsal
- Dilemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstemek, Arzulamak, Arzu Etmek
- Takılgan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muzip
- Büluğ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erginlik, Baliğ Olmak
- Rutubet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nem, Teril, Yaşlık
- Kaynata kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayınpeder
- Basur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mayasıl, Hemoroit
- Dikkat Değer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şayanı Dikkat
- Hallaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atımcı
- Ravi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rivayet Eden, Söyleyen, Anlatan
- Kerenti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tırpan
- Tetebbu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İrdeleme, Araştırma
- Forma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçim, Şekil
- Yuf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tuf, Yuh
- Büyükbaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karamal
- Sınıflamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölümlemek, Gruplandırmak
- Kımıldatma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahrik
- Kerte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basamak, Derece, Radde, Çentik, İz, Kerti
- Karşılama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstikbal, Mukabele
- Azadetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koyuvermek, Serbest Bırakmak, Özgür Kılmak
- Mukavim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanıklı, Güçlü
- Ortaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıfat-fiil
- Masumca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temiz
- Bası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tab
- Hayır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lütuf, İyilik, Fayda, Yarar, Sevap, İyi, Yardım; Yok, Öyle Değil, Olmaz
- Mühendis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıvcı
- Kez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Defa, El, Kat, Kere, Nöbet, Öğün, Sefer, Su, Yol
- Kara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esmer, İftira, Kötü, Leke, Siyah, Toprak
- Muanid kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diretken
- Mebzuliyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bolluk, Çokluk
- Çopra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Balık Kılçığı; Sık Çalılık
- Tagayyür Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişmek
- Aniden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ansızın, Birden, Birdenbire
- Bulaşık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kirli, Pis, Etki, İz, Karışık, Kirli, Yapışkan
- Sevap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğru
- Taksimat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölüntüler
- Şirret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Edepsiz, Geçimsiz, Huysuz, Yaygaracı, Kavgacı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü