Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Sıngın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korkmuş, Sinmiş, Çekingen, Ürkek, Üzgün, Kırık Dökük, Dağınık, Perişan
- Tümsayı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adedi Mürettep
- Soysal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygar, Medeni
- Bildiri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tebliğ, Tebligat, Beyanname, Beyanat
- Ölçüt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıstas, Miyar, Ölçü, Mısdak, Kriter
- Sonuncu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nihai
- İntizar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlenme, Bekleme, Gözleme, Beddua
- Çıdam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sabır
- Salâh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzelme, İyileşme, İyilik
- Kodifike kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenlenmiş
- Rutubetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nemli
- Ahit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ant, Antlaşma, Yemin, Devir, Zaman, Söz Verme
- Elvermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetmek, Uymak, Uygun Görmek, Kifayet Etmek
- Soğurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emmek
- Dümdar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artçı
- Müştemilat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eklentiler
- Nobran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nadan, Kaba, Sert, Gönül Kırıcı
- Okumak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kavramak, Küfretmek, Sövmek
- Sessizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sükûnet, Sükût
- Hasbelkader kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rastlantı Sonucu Olarak, Tesadüfen
- Konuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mesken, Misafir, Mihman
- Tuman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Don, Şalvar
- Dalgınlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalga, Dikkatsizlik, Gaflet
- Haliç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koy, Körfez
- Etekserpen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pasaklı
- Cüsseli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İri Yarı, İri Yapılı, İri Gövdeli
- Kızılyörük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yılancık
- Misafirlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konukluk
- Muztarip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acılı, Acışmalı
- Ötme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Terennüm
- Yağmacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çapulcu
- Gagayı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Martı
- Sinirce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinir Hastalığı, Nevroz
- İhtiyaten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakınarak
- Vezinli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölçülü
- Soğuklaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soğumak
- Piyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Piyade
- Savunu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savunma
- Ağırlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Ağırbaşlılık, Salmak, Baskı, Etki, Kalın, Külfet, Rehavet, Sorumluluk, Takı, Tartı, Yük
- Boyunduruk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esaret, Tahakküm
- Sıfat Fiil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ortaç
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü