Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Sıkıca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkı
- İğrenç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tiksinç, Mekruh, Müstekreh
- Manen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ruhça, Duyguca, Gönülce
- Dayanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaslanmak, Abanmak, Çullanmak, Çekmek, Dinmek, Durmak, Gelmek, Gitmek, Götürmek, Güvenmek, Hazmetmek, Sabretmek, Ulaşmak, Varmak, Yetişmek, İstinat Etmek, İptina Etmek, Mukavemet Etmek, Tahammül Etmek
- Tınaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yığın
- Saat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sögen, Sayaç, Vakit, Zaman
- Öpücük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öpme, Öpüş, Buse
- Hiç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tek
- Teokrat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinerkçi
- Akvam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kavimler, Uluslar
- Hakaret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşağılama, Taşlama, Onur Kırma
- Fasit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Kötü
- Adli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tüzel, Yargısal
- Göl Ayağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayak
- Kimse kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sima, Şahıs, Nefer
- Cahiliyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisizlik
- Özgeçmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öz Yaşam Öyküsü, Otobiyografi
- Mekân kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belde, Ev, Uzay, Yer, Yurt, Oturulan Yer
- Tuhaflık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gariplik, Acayiplik, İlginçlik, Garabet
- Göç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşınma, Nakil, Muhaceret, Hicret
- Engebe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arıza, İniş Yokuş, Kabarık
- Endazeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölçülü
- Namdar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ünlü
- Örek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duvar, Yapı, Bina
- Umulmayan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şaşmak
- Dershane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derslik, Oditoryum, Sınıf
- Oylum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hacim
- Kıvırcık Marul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıvırcık
- Mahiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aylık
- Dokunmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ellemek, Batmak, Değinmek, Değmek, Dürtmek, Etkilemek, İlişmek, İlmek, Karıştırmak, Koymak, Sataşmak, Temas Etmek, Vurmak, Zarar Vermek
- Yoğaltım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tüketim, İstihlak
- Ritmik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenli, Tartımlı
- Ahmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Budala, Aptal, Bön, Dangalak, Salak
- Kurtarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitmek, Halas Etmek, İdare Etmek, Tüketmek
- Azgınlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalalet
- Seher kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tansal, Sabah
- Yegâne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biricik, Tek, Eşsiz
- Melul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzgün
- Zulüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eziyet, Kıyıcılık, Cefa, Haksızlık, Kıyınç
- Arama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kontrol
- Efsunkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyüleyici, Büyülü, Sihirli
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü