Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Rasyonalizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usçuluk
- Sıkmaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kompresör, Mengene
- İpsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haylaz, Serseri
- Mızıka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bando; Ağız Armonikası
- Cındır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çaput, Paçavra
- Cefengiyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ivır Zıvır, Yave, Zırva
- Hısım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akraba, Kohum, Dost
- General kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paşa
- Sığın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alageyik
- Münasebetsizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saygısızlık
- Varda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savul, Kezik, Dikkat, Destur
- Bir Nebzecik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçücük
- Cehalet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisizlik, Bilmezlik
- Ferah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntısız, Sevinçli, Geniş, Bol, Hafif, Sevinç, Sevinçlilik, Havadar, Aydınlık, İç Açıcı (Yer)
- Marifet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maharet, Ustalık, Bilgi, Bilim, Hüner, Yetenek, Kabiliyet
- Yasal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanuni, Meşru, Legal
- Geçici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşıcı, Eğreti, Muvakkat, Muvakkati, Öteri, Sari, Yaya, Yolcu
- Uyuzlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyuz
- Kasımpatı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Krizantem
- Geçerli Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşmak
- Talih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alın Yazısı, Baht, Devlet, Devran, Kader, Kısmet, Nasip, Sur, Şans, Uğur, Yıldız
- Gezgin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seyyah
- Rağbet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arzu, İlgi, İstek, İtibar, Beğeni, Beğenme
- Fatih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fetheden
- Lösemi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kan Kanseri
- Memleketli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hemşehri
- Fırsat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vesile, Elverişli, Durum, Oğur
- Kestane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şabalıt
- Eşraf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zenginler, İtibarlılar, Sözü Geçenler, İleri Gelenler
- Vitrin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Camekan, Sergilik, Sergen
- İş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışveriş, Amel, Davranış, Emek, Eylem, Fiil, Hizmet, İşlem, Kâr, Konu, Maslahat, Mesai, Mesele, Meslek, Nöbet, Sorun, Teamül, Uğraş, Yürürlük
- Sallapati kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşüncesiz, Düşünmeksizin, Dikkatsizce, Saygısızca, Patavatsızca
- Sağlanılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelmek
- Lokalanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Böbürlenmek, Övünmek
- Tahdit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahdutlaştırma, Sınırlama, Çevreleme, Buçlama, Belli Etme, Belirleme
- Haklar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hukuk
- Medenilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygarlık
- Bilavasıta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğrudan, Araçsız, Doğrudan Doğruya
- İptidai kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkel, İlkokul
- Köşeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tunlu
- Teyit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğrulama, Gerçeklemek, Sağlamlaştırma
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü