Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Otoriter kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetkeci
- Yoklama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kontrol, Araştırma, Sınav, Muayene, Prova
- Çağrı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davet, Arama (Telefon), Çağırış
- Yardımsamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yardım İstemek, İstiane Etmek
- İllüzyonist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözbağcı
- Sefer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yolculuk, Defa, Kere, Kez, Savaş, Yol, Savaşa Gidiş, Harp
- Huzurlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erinçli, Rahat
- Mermi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gülle, Kurşun
- Maktu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesik, Kesin
- Muhakkak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesinlikle, Mutlak, Sağlam, Şüphesiz, Her Durumda, Ne Olursa Olsun
- Fesholunmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağılmak
- Barisfer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağır Küre
- İndifa Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Püskürmek
- İftiracı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karacı
- Beraber kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birlikte, Bir arada, Denk, Eşit
- Özgülük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasiyet, Hassa
- Maksi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzun
- Momentum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hız
- Kademli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğurlu
- Çatışık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çelişik, Mütenakız
- Melahatli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şirin
- Çimlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeşermek, Yararlanmak
- Ariza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilekçe
- Çağlar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağlayan
- Büyükler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erkân, Kibar
- Duble kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkil, İkili, İkiz, İki Katı
- Gücün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ancak, Zorla
- Muahede kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Antlaşma
- Kail kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söyleyen
- Sıvışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşmak, Kaçmak, Sızmak
- Telafi Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılamak
- Taksit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölüt
- Ödev kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vazife, Borç, Zorunluluk, Vecibe, Mükellefiyet
- Ilıca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaplıca, Çermik
- İşret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçki
- Karı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Refika, Aile, Avrat, Bayan, Eş, Familya, Harem, Hayat Yoldaşı, İhtiyar, Kadın, Yaşlı, Zevce
- Nail Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulmak, Erişmek, Kavuşmak, Ulaşmak
- Tolun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı (Ay) Bedir
- Badalak Vurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çelmek, Çelmelemek
- Kafiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyak, Ayak
- Turne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösteri Gezisi
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü