Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Olgunlaşmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetişkin
- Girişim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adım, Teşebbüs
- Âlim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgin, Bilge
- Rağmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakmayarak, Karşın, Mukabil
- Pinhan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizli, Saklı
- Federal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birleşik
- Keşikçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bekçi
- Sessizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sükûnet, Sükût
- Denli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derece, Kadar
- İtilme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtibas
- Terhis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzin Verme, Salıverme
- Tuhafiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çerçi
- Güzün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sonbaharda, Payizde
- Kesinlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katiyet
- Panik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korku, Ürkü
- Sabah Erkenden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seher Tezden
- Susamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özlemek
- Hatta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üstelik, Bile, Dahi, Velev, Hem
- Bunun İçin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Binaenaleyh
- Muttasıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durmadan, Bitişik, Biteviye, Aralıksız
- Yarbay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaymakam
- Başmuharrir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başyazar
- Kadeh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cam
- Çalışkanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Faaliyet
- Azaltma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısıntı
- Solmuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Solgun, Soluk
- Playoff kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üstküme
- Merhametli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vicdanlı, Acıyan, Müsamahakâr
- Fırtına kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı
- Çünkü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zira, Şu Yüzden Ki, Bu Nedenle Ki
- Skeç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyuncuk, Küçük Oyun
- Sınalgı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Televizyon
- Üstyapı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üst Dikili
- Etil Alkol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alkol
- Ölçüşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılaştırmak, Mukayese Etmek, Yarışmak, Müsabaka Etmek
- Manzum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nazım, Muntazam
- Sistem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dizge, Düzen, Ayar, Yöntem, Dizim, Cümle, Tertibat, Yol, Takım, Öğreti
- Yamanlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötülemek
- Türap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toprak, Toz
- Tedirgin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huzursuz, Bezmiş, Narahat, Rahatsız, Erinçsiz
- Makam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Orun, Ölçü, Huzur, Kat, Koltuk, Mesnet, Mevki, Post, Sandalye, Terane, Yer
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü