Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Nizam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Dizgi, Yol, Çekidüzen, Kural, Sıra, Tüzük
- Bertik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çürük, Yara
- Çelimsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zayıf, Güçsüz, Cüssesiz, Kuru, Sıska
- Tezyin Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süslemek
- Tuhaflık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gariplik, Acayiplik, İlginçlik, Garabet
- Niçenci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaçıncı
- Esassız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asılsız, Yalan
- Eğitim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Terbiye
- Şunca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çok, Epey
- Teşrinisani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kasım
- Farz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baş Koşul, Tutma, Sayma, Allah Buyruğu
- Beyazlatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağartmak, Temizlemek
- Ova kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düz, Düzengâh, Düzenlik, Yazı
- Bilişmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğrenmek
- Etçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kasap
- İzbe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basık, Loş, Nemli, Kuytu; Sapa
- Kepenek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pervane
- Debdebe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görkem, Şatafat, Tumturak, Gösteriş, İhtişam
- Prova kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deneme, Sınama, Yoklama, Pruva
- Filika kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cankurtaran Sandalı
- Mamafih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bununla Beraber
- Kontra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksi, Karşı, Karşıt
- Sabahın Hayır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Günaydın
- Tahassüs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duygulanma
- Jeoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yer Bilimi
- Mundar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Murdar, Kirli, Pis
- Yaka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıyı, Sahil, Kenar, Semt, Taraf, Yakalık
- Yeke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İri, Kocaman, Vekil
- Derme Çatma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz, Keyfiyetsiz, Uydurma, Üstün Körü, Bozuk Düzen, Önemsiz
- Sıralamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saymak, Sıraya Koymak
- Dağıtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üleştirmek, Bölmek, Tevzi Etmek, Pay etmek, Parçalamak, Feshetmek, Bozmak, Gidermek, İletmek, Lağvetmek, Neşretmek, Savurmak, Talan Etmek
- Rebabi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duygulu, İnce
- Öğürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Böğürmek
- Humma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıtma, Ateşli Hastalık, Ateş, Göyük
- Edimsel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fiili, Aktüel
- Ücra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sapa, Uçra
- Çelişmez Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutmak
- Yutturmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aldatmak
- Ahir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Son, Sonraki, Sonuncu, En Sonra, Sonunda, Sonra
- Kısmet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ülüş, Kader, Nasip, Şans, Talih
- Boylamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batmak, Çıkmak, Düşmek, Yükselmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü