Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Nişanlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adaklı, Sözlü, Yavuklu
- Velinimet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ana, Halaskâr, Hami, Havadar, Bağışçı
- Sahil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıyı, Kumsal, Yaka, Yalı
- Yurt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vatan, Memleket, Diyar, Dar, El, Emlak, İl, Konut, Mekân
- Nahif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cılız, Çelimsiz, Zayıf
- Zümrüt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeşim
- Stüasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konum
- Vampir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hortlak
- Gerçeklik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asıl, Gerçek, Hakikat
- Kov kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gıybet
- Çekişmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kavga Etmek, Tartışmak, Bozuşmak, Mücadele Etmek, Yarışmak, Değişmek
- İkirciklenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşkillenmek, Kuşkulanmak
- Çekmece kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göz, Sıyırma
- Ecir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevap, Ücret
- Adem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yokluk, Ölüm, Hiçlik
- Anında kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabucak
- Harbiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harp Okulu
- Ebat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boyut, Boyutlar, Mikyas, Ölçü
- Hayâsızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utanmazlık
- Sempozyum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgi Şöleni
- Tarih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gün
- Üleştirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paylaştırmak, Bölüştürmek
- Uç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağız, Had, Hudut, İbik, Sınır, Son, Ekstrem
- Bilirkişi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzman, Eksper, Ehlihibre, Ehlivukuf
- Mağdur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıygın
- Fiktif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmgesel, Kurgusal, İtibari
- Sûr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boru
- Mahmur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyuşuk, Baygın, Uykulu, Uyku Sersemi, Üzgün, Dalgın Bakışlı
- Oturuşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yatışmak
- Zifos kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boş, Yararsız
- Çıkarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dışarı Atmak, Sökmek, Koparmak, Neşretmek, Anlamak, Atmak, Boşaltmak, Bulmak, Elde Etmek, Gidermek, Giysi, Göndermek, Göstermek, Hatırlamak, Kazımak, Sağlamak, Sezmek, Soymak, Söylemek, Sunmak, Yapmak, Yayımlamak, Yollamak
- Kandırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aldatmak, Ayarlamak, İkna Etmek
- Ceninisakıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşük
- Karmaşık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karmakarışık, Kompleks, Mürekkep, Mudil
- Buzlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Donmak
- Bağımsız Milletvekili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağımsız
- Aracı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vasıta, Arabulucu, Komisyoncu, Simsar
- Define kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gömü
- Duyurmamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saklamak
- Perçem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kâkül, Yele, Saç Tutamı
- Gicişme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyuz
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü