Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Necip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soylu, Doğuşlu, Temiz, Seçkin
- Sarp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dik, Güç, Yalçın, Sert, Diklik, Yalman, Güçlük
- Gariplik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tuhaflık, Acayiplik, Elginlik, Kimsesizlik, Garabet
- Jeomorfoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüzeybilim
- Kabakki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sabık
- Skor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durum, Sonuç, Sayı
- Yarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ferman
- Denek Taşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mihenk Taşı
- Selfie kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oz Çekim
- Çoğaltma Makinesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müstensih
- Oylum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hacim
- Şalgam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çumor
- Yansımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksetmek, Ulaşmak, Vurmak, Tepmek
- Abstre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soyut, Mücerret
- Mihmandar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konukçu
- Ertelenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalmak
- Sebebiyet Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Neden Olmak
- Mihenk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mehenk, Denektaşı
- Açığa Vurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dökmek, İfşa Etmek
- Tekörnek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekbiçim, Yeknesak, Standart, Muttarit
- Agreman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygunluk
- Adisyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hesap
- Pupa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıç
- Mera kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Otlak
- Şabalıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kestane
- Mezar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çukur, Kabir, Gömüt, Sin
- Sindirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çommak, Ezmek, Hazmetmek, Sındırmak
- Yoğunluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deniz, Kesafet, Kıvam, Trafik
- Öğütlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nasihat Etmek
- Yalabımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işıldamak, Parıldamak, Parlamak
- Ürümek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Havlamak
- Denetmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müfettiş
- Tırtırkçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yankesici
- Sinlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabristan, Mezarlık
- Yelsemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayatlamak
- Tasavvuf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizemselcilik, Sufilik
- Açılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşalmak, Genişlemek, Bollaşmak, Delinmek, Yırtılmak
- Azamet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyüklük, Ululuk, Çalım, Kurumlanma, Onur, Gurur, Gösteriş, Görkem, Heybet, Kurum, Tekebbür
- Durumunda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerinde
- Mütenakız Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çatışmak, Çelişmek
- Fiskos kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pıçapıç
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü