Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Mukayyet Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözetmek, Korumak
- Çare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derman, Deva, İlaç, Merhem, Reçete, Tılsım, Çıkar Yol, Çözüm Yolu
- Mezuniyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitirme, İzin, Yetki
- Talipli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstekli, Talip
- Ekseri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çoğu, Genellikle
- Uçmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirmek, Cennet, Kalkmak
- Sütre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örtü, Perde
- Vahametli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vahim
- Hizmet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalışmak
- Tercüman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmen, Dilmaç, Tilmen, Çevirici
- Satma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bey
- Taşıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fosil, Mütehase
- Jeomorfoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüzeybilim
- Açgözlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamahkâr, Doymaz, Haris, Hırslı, Açgöz, Gözü Aç
- Vesvesesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşkilsiz, Kuruntusuz
- Voltaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerilim
- Tutumsuzluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İsraf
- Nispeten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oranla, Biraz, Göre, Oldukça, Yanında, Bir Dereceye Kadar, Şöyle Böyle
- İncimiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırgın
- Kara Pazar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karaborsa
- Oluş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşekkül, Vuku, Tekevvün
- Parlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parıldamak, Şahlanmak, Şıkırdamak, Yanmak
- Metafizik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğaötesi, Fizikötesi
- Rençber kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çiftçi, Irgat, Gündelikçi, Eğner, Tarım İşçisi
- Şoför kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürücü, Haydavcı, Sürücü, Yöndemci, Kaptan
- Kimlik Belgesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kimlik
- Tokatçılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolandırıcılık
- Tarla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toprak
- İtmam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitirme, Tamamlama
- Dere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akın, Küçük Çay, Öz
- Kart kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşlı, İhtiyar, Bayat, Kartpostal, Köhne
- Bezgin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yılmış, Bıkkın
- Pejoratif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yergisel
- Bulaştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıvamak
- Sakin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durgun, Sessiz, Sütliman, Dingin, Oturan, Eğleşen
- Direktör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönetici, Yönetmen, Müdür
- Başyapıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şaheser
- Mitos kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylence, Mit
- El Uzluğu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maharet
- Yürekli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cesur, Cesaretli, Cüretli, Kabadayı, Korkusuz
- Afişlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göstermek, Nitelemek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü