Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Mkellefiyet ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Güzgü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayna
- Kavara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gürültü, Patırtı, Yel
- Nosyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kavram
- İşkence kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı Eziyet, Azap
- Bulaşıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçici, Yolukucu, Sari
- Enselemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakalamak, Tutmak
- Hırslandırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızdırmak
- Mülemma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alaca, Karma
- Ana kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temel, Esas, Anne, Valide, Mader, Aba, Nene, Kaynak, Çıkış Yeri, Kök, Asıl, Velinimet
- Showroom kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sergi Evi
- Bentlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kenetlemek
- Ardı Sıra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takiben
- Rambursman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödeme, Geri Ödeme
- Marşandiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yük Katarı
- Müstehzi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alaycı, İstihzalı
- Fora Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açmak, Çıkarmak, Çözmek
- Yalavaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Peygamber
- Esaret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutsaklık, Kölelik, Boyunduruk
- Temas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değinim, Dokunma, İlişki, Görüşme, Münasebet, Ulaşım, Değme, İlişki Kurma, Bağlantı, Ulaştırma, Bahsetme
- Tephir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buğu
- Şakilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haydutluk
- Gönül Borçlusu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Minnettar
- Sarık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pansuman
- Art kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arka, Geri, Öbür Yan, Ense, Peş
- Tebessüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gülümseme, Gülücük
- Dolu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Komple, Meşgul, Yoğun
- Silecek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paspas
- Kötü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acı, Aşağı, Aşırı, Berbat, Çok, Döküntü, Duman, Fena, İbret, Kaba, Kaput, Kara, Kör, Melun, Nadan, Nahoş, Pis, Sıfır, Şer, Tehlikeli, Yaman, Yaş, Endişe Veren
- Oldubitti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emrivaki, Olupbitti, Olut
- Haleldar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Bozulmuş
- Yâd kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anma, Hatır, Zihin, Başka, Yabancı, Karşıt, Muhalif
- Utangan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utangaç, Sıkılgan, Mahcup
- Kulp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bahane
- Eklenmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ek, İlişik
- Telaşlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaygılanmak
- Namünasip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygunsuz
- Telef Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahvetmek
- Etekserpen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pasaklı
- Kifayet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elvermek, Yetmek
- Doğa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tabiat, Natür, Huy
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü