Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Mezun Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkmak
- Mebzul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bol, Çok
- Dağkırlangıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çoban Aldatan, Keçisağan
- Kafiyesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyaksız
- Muvazi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paralel
- Tekrar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yine, Yeniden, Gene, Bir Daha, Kaytadan, Yineleme
- Motor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Traktör
- Birlikte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beraber, Beraberce, Birge, Bir arada, Hep beraber, Yanında, Beraberinde, Bile, Müşterek, Ortaklaşa
- Arzuya Yetişmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mazhar Olmak
- Yayık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kovan, Yayvan
- Çelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Polat
- Uzamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnmek
- Bagaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yük
- Referans kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başvuru, Kaynak, Tavsiye, Tanıtmalık, Yeterlilik
- Tatlılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tat
- Trajedi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Facia, Ağlatı
- Belirtmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tayin Etmek, Tebarüz Ettirmek, Tasrih Etmek, Açıklamak, Göstermek, Kaydetmek, Kesmek
- Adaklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nişanlı
- Lazıme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerekçe
- Binek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Binilen
- Kusursuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzgün, Harika, Mükemmel, Tam
- Sabır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahammül, Dayanık, Katlanma, Çıdam, Beklim
- Efemine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadınsı
- Sapınç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sapıklık, Dalalet
- Yeşermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Patlamak
- Kırıklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rahatsızlık
- Oyun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğlence, Dans, Düzen, Entrika, Hile, Kumar, Külah, Olta, Sahne, Temaşa, Temsil
- Ata Ana kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ebeveyn
- Zayıf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıska, Cılız, Arık, Çelimsiz, Enez, Yetersiz, İnce, Kuru, Yufka, Güçsüz, Kuvvetsiz
- Yüzlemece kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vicahi
- Güreşçi Köprüsü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köprü
- Korumacılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Himayecilik
- Yatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulunmak, Eğilmek, Uyumak, Çalışmamak, Bilerek Yenilmek, Şike Yapmak
- Gönderilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gitmek
- İfratçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müfrit
- Seçmeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhayyer
- Üç Buçuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz, Üstünkörü
- Sermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazmak
- Cehre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğ, Pamuk
- Iztırari kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorunlu
- Soğuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dargın, İtici, Şekerrenk
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü